23. İstanbul Onur Haftası kapsamında bugün Ortaköy’de gerçekleştirilen 23. İstanbul Onur Yürüyüşü’ne polis saldırdı.
“Yaşamda Israr” şiarıyla düzenlenen yürüyüşe katılmak isteyen çok sayıda kişi daha alana ulaşamadan polis tarafından engellendi.
GAZETECİLERE GÖZALTI
Yürüyüşün başlamasından kısa süre sonra, aralarında avukat ve gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi polis kalkanlarıyla ablukaya alındı. Polis, İstanbul Vekili Kezban Konukçu’ya da saldırmaya çalıştı.
LGBTİ+lara ve bayraklara saldıran polis, en az 40 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında, yürüyüşü bianet için takip eden gazeteci Nur Kaya, bianet Sosyal Medya Editörü Evrim Gündüz ve Özgür Gelecek muhabiri Yusuf Çelik de var.
“YAŞAMI YENİDEN ÖRDÜK, BURADAYIZ”
LGBTİ+ların gözaltına alınmadan hemen önce okuduğu basın açıklamasında şunlar ifade edildi
“Onur Haftası olarak 2025 yılı temamızı ‘Yaşamda Israr’ olarak seçtik. Varoluşumuzun inkârına, yaşamlarımızın değersizleştirilmesine, kimliklerimizin kriminalize edilmesine, sokakta, evde, işyerinde maruz bırakıldığımız şiddete karşı yaşamda ısrar ediyoruz dedik.
“Şimdi, bizleri yok saydığınız yerlerde kendimizi var etmeye geldik. Geri çekilmiyoruz. Görünmez kılınmıyoruz. Sessizliğe razı olmuyoruz. Yaralarımızı, öfkemizi sardık. Kayıplarımızı isyanla uğurladık. Yaşamı yeniden ve yeniden ördük. Buradayız.
“Geçtiğimiz yıl her gün yeni bir yasakla, yeni bir saldırıyla, yeni bir yok sayılmayla mücadele ettik. ‘Aile Yılı’ ilânıyla, sansürlerle, tutuklamalarla, baskılarla sinmemiz, susmamız beklendi. Ama yine de çatlaklardan sızmayı başardık. Her sene olduğu gibi bu senede yine buradayız.
“Her yasaktan sonra yeniden toplanan, her saldırıdan sonra yeniden tutunan, her kayıptan sonra yeniden kenetlenen bir lubunya direnişiyiz. Bu mücadele yalnızca sloganlardan ibaret değil, birbirimize tuttuğumuz ışıkla, gösterilmeyen emeğimizle, gündelik hayatta kurduğumuz dayanışmayla örülüyor. Lubunyalar olarak bakım emeğini üstleniyoruz.
“Yaralarımızı birbirimize sarılarak sarıyoruz. Kriz anlarında birbirimizi ayakta tutuyoruz. Devletin yok saydığı, sistemin dışına gittiği her yerde biz varız. Hastane kapısında, mahkeme salonunda, cezaevi önünde, mutfakta, sokakta, yaşamı sürdürülebilir kılan bu görünmeyen emek bizim. Ve bu emeği birbirimize, kendimize, kolektif geleceğimize adıyoruz. Aile Yılı’na karşı Onur Yılımızda tüm lubunyaları kendimizle onur duymaya çağırıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)