Diyarbakır’da 2021’de kurulan Türkiye’nin ilk Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde fabrikalar kapanmaya başladı. Kurulduğu ilk dönemde 70 fabrikanın faaliyet gösterdiği ve 12 bin kişinin istihdam edildiği Tekstil İhtisas OSB’de son dönemlerde 20 fabrika ekonomik kriz nedeniyle kapanmak durumunda kaldı.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye’deki hazır giyim sektöründe maliyet artışları ve kur farkına işaret ederek, “Bu durum Türkiye’deki tekstil fabrikalarını daha ucuz maliyetler arayışına sokuyor ve dünyanın birçok ülkesine hızlı bir şekilde fabrikalarımız taşınarak üretimlerini orada yapmak zorunda kalıyorlar” dedi.
Diyarbakır Tekstil İhtisas OSB’de son dönemlerde kapanan fabrikaların yanı sıra çok sayıda fabrikanın da üretim yapamaz hale geldiğini aktaran Kaya, “Daha çok emek yoğun sektör ağırlıklı bir iliz, bölgeyiz. Genç nüfusumuz fazla. O anlamda da özellikle firmaların son 2-3 yıldır bölgemize özellikle Tekstil OSB’ye yoğun talepleri vardı. 70’ten fazla fabrikamız faaliyet gösteriyordu. İkinci bir ilave sanayi bölgesi açtık. Ama gelinen noktada ikinci sanayi bölgemizde yeni fabrikalar kurmak yerine maalesef birinci etapta birçok fabrikamız kapandı” diye konuştu.
Özellikle fason üretim yapan fabrikaların büyük kısmının kapanmak zorunda kaldıklarını belirten Kaya, bunun da yüzde 30’dan fazla istihdam kaybına neden olduğunu bildirdi.
Bölgedeki işletmelerin teşviklerden faydalanamadığını dile getiren Kaya, son 12 yıllık rakamlara göre 6. Bölge illerinin tamamının yatırım teşviklerinden sadece yüzde 5 oranında faydalanabildiklerine dikkati çekti.
Kaya, şimdiyse teşvikle kazanılanların hızla kaybedildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Yani istihdamı da hızla kaybetmeye gidiyoruz. Bu da bölgenin bu krizden en çok etkilenmesi demek. Tekstil sektörü bölgede hızla kan kaybediyor ve bunun da maalesef geri dönüşsüz bir kayıp olduğuna inanıyoruz. Çünkü maliyetlere baktığımızda bir işçinin işverene yükü bin dolar. Bu rakamın altına düşüremiyoruz. Onu düşüremediğiniz zaman diğer maliyetleri de koyduğunuz zaman bizim 200 dolar 250 dolar maliyetli bir ülke ile rekabet etme şansımız olmadığı gibi bu farkın kapanma olasılığı da çok mümkün görünmüyor. Hükümetin bu konuda attığı bazı adımlar olmakla birlikte bu adımların süreci pozitife çevirme etkisinin olmayacağını söyleyebiliriz. Yani istihdama 2 bin 500 lira bir destek var. O da çok şartlı bir destek. Dönüp baktığımız zaman bölgede yararlanma oranı minimum düzeyde. Zaten insanlar istihdamını korumaya çalışırken siz ‘Ben sadece yeni açılanlara, yeni istihdam sayınıza teşvik vereceğim’ derseniz, zaten mevcudu korumaya çalışan bir yapının yeni istihdam yaratma şansı yok. Olmayınca da o destek etkisiz kalmak zorunda kalıyor bölgede. Biz bunu gelen bakanlara da iletiyoruz. Ama gelinen noktada doğrusu bizim yapmamız gereken bölgeyi emek yoğun sektörden çıkarıp teknoloji yoğunluklu, daha sermaye yoğunluklu, farklı farklı sektörleri konumlandıracak bir pozisyona geçmemiz lazım” dedi. Kaya, tekstil sektöründe ülkede genel anlamda kriz yaşandığını ancak bölgelerinin bundan en fazla etkilendiğini ifade ederek tekstil sektöründe yaşanacak işsizliğin, bölgedeki iş gücü ve sermayenin batıya gitmesine neden olacağını anlattı.
“DİYARBAKIR’DA KONKORDATO SAYISINDA ARTIŞ”
Kaya, Diyarbakır’da konkordatoya başvuran işletmelerin sayında artış yaşandığına dikkat çekerek, “Son bir yılda yaşanan konkordato sayısını bundan önceki 5 yılda yaşamadık. Özellikle bu konkordatoların bir şekilde doğru yönetilmezse bağlı birçok sektörü ve firmayı beraberinde etkileyeceği endişemiz de var. Buradaki temel sorun da doğrusu faiz oranlarının yüksekliği ve bu faiz oranlarıyla işletmesini ayakta tutmak isteyen firmaların maalesef dayanma güçleri bir süreliğine kadar olabiliyor ve hızlı bir şekilde ya konkordato ya iflas yaşamak zorunda kalıyor” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)