Kentsel dönüşüm adı altında yürütülen projelerle halkın barınma hakkı gasbediliyor. Son günlerde Topağacı Mahallesinde yaşananlar, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz sayaçlar sökülmeden bazı evlerin yıkıldığı ve boşaltıldığı bilgisi geldi. Sürece razı olmayan mahalleli ise büyük baskıya maruz kaldı. İmzalarını atmayı reddedenlere karşı, “Çevre Bakanlığı’ndan geliyoruz” diyen kişiler tarafından psikolojik baskı ve mobbing uygulandı.
Sayaçları zorla sökülen bazı evlerin elektrik ve suyu da tamamen kesildi. Aynı sokakta bir evin elektriği hâlâ varken karşısındaki ev tamamen karanlıkta kaldı. Mahalleli, dayanışma ile yiyeceklerini elektriği olan evlere taşımaya çalıştı. Elektriksiz kalan evlerde yaşayanlar, geceyi mum ışığında geçirdi.
Mahallede çocukları olan aileler, büyük bir kaygı içinde. Okulların açılmasına sayılı günler kala, aileler “Evimizden çıkarsak çocuklarımızı nasıl okula göndereceğiz?” sorusunu soruyor. Belirsizlik ise büyüyor. Zira mahalle halkının büyük kısmı ekonomik olarak kiralık konutlarda yaşama imkânına sahip değil. Asgari ücretin altında gelirle geçinen, günlük işlerde çalışan ya da emekli olan çok sayıda insan için bu durum barınma hakkının gaspı anlamına geliyor.
Mahallenin talepleri net:
• Mahallenin örgütlenmesi sağlanmalı, süreç halkın rızasıyla yürütülmelidir.
• Kamuoyunda gündem yaratılarak hukuksuz uygulamalara son verilmelidir.
• Zorla tahliyelere, sayaç sökümlerine ve temel hizmetlerin kesilmesine karşı dayanışma büyütülmelidir.
Bu bir dönüşüm değil; halkın ihtiyaç ve taleplerini yok sayılmaktadır. Elektrik kesilerek, suya erişim engellenerek halkın yaşamı zorlaştırılmakta ve bu zor koşullar altında evlerinden çıkmaları dayatılmaktadır. Bugün Topağacı Mahallesinde yaşananlar münferit değil; birçok mahallede halkın çıkarları gözetilmeden rant uğruna insanlar yerlerinden edildi, devlet şiddetine maruz kaldı. Topağacı Mahallesi halkı direnişle bu ablukayı kırmaya çalışıyor.
(İSTANBUL)