15 Ağustos, Cuma
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

Anasayfa » 2. Trump Dönemi Çatırdıyor

2. Trump Dönemi Çatırdıyor

15 Ağustos 2025
içinde Dünya, Yazılar
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşWhatsappTelegram
Google Haberler Google Haberler Google Haberler
ADVERTISEMENT

Emperyalizm denince akla ilk gelen devlettir ABD. Bu bir rastlantı değil, tarihsel bir sonuçtur. Zorbalık, sömürü ve yağmayla anılan ABD emperyalizmi, bu sistemin en çürümüş biçimini temsil eder. Savaşların, açlığın ve kölece sömürünün temel nedenlerinden biri odur. Emperyalizmin görünen yüzü, onun markası haline gelmiştir.

ABD, emperyalizmin hem ekonomik hem kültürel damgasıdır. Dünyanın neresinde bir sömürü, işgal ya da darbe varsa altında ABD emperyalizminin imzası bulunur. Bugün bu markayı açıkça taşıyan figür ise Trump’tır. Gündemimizi sürekli olarak değiştiren güncel krizlerde Trump, bir sembol olarak karşımıza çıkıyor: Rusya-Ukrayna savaşında, Filistin’de, İran’da, Orta Doğu’da ya da bizzat ABD’nin içinde “sansasyonel” haberlerin baş aktörüdür. Onun her sözü ve eylemi yeni bir çatışma, yeni bir gerilim yaratıyor. Bu nedenle Trump’ın her absürtlüğü, aynı zamanda ABD emperyalizminin içine düştüğü krizi de gözler önüne seriyor.

Emperyalizm bugün, tekrarlar içinde kendi çözümsüzlüğüyle baş başa kalmış durumda. Sömürüye dayalı ekonomi, çıkış yolları arayarak bu krizle baş etmeye çalışıyor. Gücünü koruyor gibi görünse de, başından beri çatlak olan temelleri giderek daha fazla sarsılıyor. ABD emperyalizmi de bu genel tablodan bağımsız değil. Trump ise, bu sarsıntının rastlantısal değil, somut bir ifadesi olarak öne çıkıyor. Yalnızca bir figür değil, özellikle ABD emperyalizminin yönetim krizinin cisimleşmiş halidir.

Covid-19 sonrası gelişmeler, ABD’nin emperyalist çıkarlarını doğrudan etkiledi. Rusya’nın Ukrayna işgaliyle birlikte emperyalistler arası rekabet yeni bir düzeye taşındı. Bu çekişmenin sonuçlarını yaklaşık altı yıldır tüm dünyada hissediyoruz. İşte bu çatışmalı süreçte Trump, yeniden ABD seçim sahnesine çıktı. Adaylığı, ABD’nin hegemonik gücünü koruma ve “markasını” sürdürme amacının açık bir ifadesiydi. Biden yönetimi zayıf iradeli, kararsız ve çözümsüzlük içinde bir görüntü sergiliyordu. Artan savaş gerilimleri ve derinleşen ekonomik kriz, ABD egemen sınıflarını daha saldırgan bir lider arayışına itti. Trump, bu ihtiyaca en uygun aday olarak sivrildi.

Savaş cephelerini sonlandırma, üretimi yeniden ülke içine çekme ve iç düzeni sağlama gibi vaatlerle, Trump bir kez daha rüzgârı arkasına aldı. Göçmen karşıtlığı ve “Yeniden Büyük Amerika” sloganı bu hamleyi ideolojik olarak pekiştirdi. Demokratlar ise, ışığı tamamen sönmüş Biden’dan güç bela ve geç kurtulabildi. Bu gecikmeyi fırsata çeviren Trump, Biden’a daha sert yüklenerek ivme kazandı. Seçim öncesi yaşanan “suikast girişimi” de Trump’a yönelik desteği büyüttü ve nihayetinde seçim onun zaferiyle sonuçlandı. Bu zaferin ardından, onun savaş ve ekonomik krize yönelik vaatleri yeniden gündemin merkezine yerleşti: Trump, bunların hepsini sonlandırma iddiasıyla öne çıktı.

EPSTEİN ÇIKMAZI

Epstein dosyası ABD gündemine geldiğinde tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Jeffrey Epstein, cinsel istismar ve çocuk tacizi gibi birçok suçlamayla tutuklandı; ancak henüz yargılanırken hapishanede ölü bulundu. Bu nedenle dosyanın tamamı kamuoyuna açıklanmadı. ABD’de birçok tanınmış ismin adının geçtiği bu dosyada Trump da yer alıyor. Trump’ın geçmişte Epstein hakkında yaptığı açıklamalar da biliniyor. Kendisini aklamaya çalışsa da Cumhuriyetçi Parti’den bile Epstein dosyasının Trump için bir kırılma noktası olduğu dillendiriliyor. Dosya, içerdiği iğrençlikler kadar Trump’ın geleceği açısından da kritik önem taşıyor.

Yeni olmasa da bu dosya Trump için bir sona dönüşebilir. Tüm agresif çıkışlarına rağmen somut bir başarı elde edemeyen Trump’ın iktidarı çatırdıyor. Bu dosya onun aleyhine işliyor. Görevden alınması ihtimali yeniden konuşulmaya başlandı. Bu konu gündeme geldiği ilk andan itibaren sadece Demokratlar değil, birçok toplumsal kesim tarafından da Trump hedef gösterildi. Şimdi bu tartışmalar daha fazla gündemde. Çünkü Trump yönetimine yönelik memnuniyetsizlik artıyor. Bu huzursuzluk, Cumhuriyetçi Parti için de geçerli. 

TRUMP ÇARESİZLİĞİ

Trump seçildikten sonra “dünyanın sahibi biziz” edasıyla küstahça dünyaya seslendi. Had bildirme çabaları, agresif söylemleri ve tehditkâr tutumları uzun süre gündemde kaldı. Ancak şimdiye dek attığı hiçbir adım kalıcı bir “kazanıma” dönüşmedi. Bu durum, Trump aracılığıyla uygulanan ABD emperyalizminin saldırgan siyasetinin de sonuç üretmediğini ortaya koyuyor.

Rusya-Ukrayna savaşında ise hâlâ bir sonuca ulaşılamadı. Sonuç getirmeyen ateşkesin de ABD’nin çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği tartışmalı. Beyaz Saray’daki Trump-Zelenski gösterisinin ardından birçok senaryo tartışılmış, ancak somut bir ilerleme sağlanamamıştı. ABD bu savaş için artık fazlasıyla bütçe harcadığını düşünüyor; bu da içerideki krizi derinleştiriyor. Sonuç olarak, Trump’lı ABD’nin dış politikası da içerideki sorunları da çözmekten uzak bir çizgi izliyor. 

Filistin meselesinde de Trump’ın, saldırgan tutumlarıyla yalnızca itici değil, suç ortağı bir pozisyonda olduğu da açıkça görülüyor. “Savaşı bitireceğim” vaatleri daha fazla kan dökülmesine yol açtı. Soykırımcı Netanyahu ile kurduğu yakın ilişki, İsrail’e silah satışlarını artırdı, Siyonist işgale açık destek verdi. Gazze yerle bir edilirken enkazın üzerinde bir kumarhane hayali kuracak kadar pervasız bir düzen tahayyül edildi. ABD içerisinde Filistin destekçilerini hedef aldı; sınır dışı etmeler, tutuklama saldırıları ile dozu artırdı. 

Buna rağmen Trump’lı ABD bu konularda bir çözüm üretebilmiş değil.

Trump’ın bir diğer agresif hamlesi ise gümrük vergilerindeki ani artışlardı. Ülke içindeki üretimi ve yatırımı artırma iddiasıyla, özellikle Çin’i hedef alan “Kurtuluş Günü” adını verdiği bir dizi gümrük tarifesi uygulamaya koydu. Ancak bu hamleler, kısa sürede küresel piyasalarda sarsıntıya yol açtı. Asya borsaları tarihinin en büyük kayıplarından birini yaşarken Çin’in misillemeleriyle iki ülke arasındaki gerilim tırmandı. ABD yönetimi, bir süre sonra bu tarifeleri durdurmak zorunda kaldı; bugün ise bu politikanın yerini daha sınırlı artışlar almış durumda. Trump’ın bu saldırgan çıkışı, ABD hegemonyasının zedelenen prestijini yeniden tesis etme çabasının bir parçasıydı. Ancak sonuç yine değişmedi: Trump’lı ABD çözüm üretemedi.

Trump, göreve geldiğinden beri ülkeye yatırım çekme ve borç yükünü azaltma çabası içinde oldu. Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar’ı ziyaret ederek yatırım vaatleri aldı ve anlaşmalar yaptı. Ancak savaş ve iç krizler bu yatırımları engelliyor. Trump’lı ABD, ne dış ne iç politikada istikrar sağlayabildi; uzun vadeli kriz çözümleri üretemiyor, mevcut söylemler sürekli tekrar ediyor. Yeni sömürü alanı olarak değerli madenler ve yarı iletken çip üretimi öne çıkıyor. Beyaz Saray’daki Zelenski görüşmesinde, bu madenlerin çıkarılması için baskı yapıldı; bu, Çin’in teknoloji üretimine karşı stratejik bir hamleydi. Grönland’ın askerî ve ekonomik olarak ABD’nin elini güçlendirme isteği de benzer bir hedefi yansıtıyor. Ancak bu planlar henüz gerçekleşmedi.

Emperyalizmin en zorba ve aynı zamanda en sinsi temsilcilerinden biri ABD’dir. Trump’lı ABD bu zorbalığın ve küstahlığın örneğidir. Emperyalist tekeller için zenginlik, düzen var oldukça büyüyecek. Başından beri bahsettiğimiz çözümsüzlük tam da bununla alakalı. Emperyalist devletler çözüm üretemeyecek. Onun yazgısında yıkılmak var. ABD emperyalizmi bu zorbalığı sürdürmek adına halklara dönük saldırılarına devam edecek, çözüm üretemedikleri her hamlede gerçek çözümü ezilenler gösterecek. Bu da emperyalizmin sınanacağı ve sonu yıkım olan devrimlerle olacak.

Tags: abdemperyalizmTrump
ShareTweetSendShareScanSend
Önceki Yazı

Balıkesir’deki depremde yüzlerce bina kullanılamaz hale geldi

Related Posts

İZLENİM

Toprakla, Emekle ve Kendimizle Yüz Yüze

15 Ağustos 2025
Dünya

Pire Limanı’na demirleyen İsrail kruvaziyeri protesto edildi

14 Ağustos 2025
Güncel

Egemenlerin Krizi: Halka ve Doğaya Savaş

14 Ağustos 2025
Dünya

Gazze’de açlıktan 11 kişi daha yaşamını yitirdi

10 Ağustos 2025
Dünya

Londra’da ‘Palestine Action’ grubuna destek veren 365 kişi gözaltına alındı

10 Ağustos 2025
Dünya

Gerici Hint devletinin saldırılarına rağmen Bastar’da kızıl anma

9 Ağustos 2025

Hakkımızda

Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi; işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

2024 Yeni Demokrasi – Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi | işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
  • Tüm Haberler

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler

Copyleft 2020, dizayn yeni demokrasi
İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz:[email protected]