Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 1064’üncüsünü yaptı.
Karanfiller ve kayıplarının fotoğraflarıyla meydana gelen Cumartesi Anneleri bu hafta, 31 yıldır etkin bir soruşturma yürütülmeyerek akıbeti karanlıkta bırakılan ve failleri cezasızlıkla korunan Mehmet Salim Acar için adalet talep etti.
Haftanın basın açıklamasını Cumartesi Annesi ve insan hakları savunucusu İkbal Eren okudu. Eren, “31 yıldır soruyoruz: Mehmet Salim Acar nerede?” diyerek devletin etkin soruşturma yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurguladı. Hukukun üstünlüğünün ancak işlenen suçların aydınlatılmasıyla mümkün olabileceğini belirten Eren, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarında da etkin soruşturma yükümlülüğünün altının çizildiğini hatırlattı.
Cumartesi Anneleri, ağır insan hakları ihlalleri karşısında Türkiye’de süregelen “cezasızlık politikası”nın güvenlik güçlerinin yasadışı eylemlerini meşrulaştırdığını, bunun da ülkeyi demokrasiden uzaklaştırdığını söyledi.
Mehmet Salim Acar’ın yaşam öyküsüne yer verilen açıklamada, 20 Ağustos 1994’te Diyarbakır Bismil’in Ambar köyünde pamuk tarlasında çalışırken, polis olduklarını söyleyen silahlı kişilerce gözaltına alındığı ve bir daha kendisinden haber alınamadığı hatırlatıldı.
Ailenin tüm başvurularına rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği, sorumlular hakkında açılan davaların delil yetersizliği gerekçesiyle kapatıldığı belirtildi.
Ailenin iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine AİHM’e başvurduğu, 2004’te verilen kararda yaşam hakkının ihlal edildiği ve Türkiye’nin mahkûm edildiği hatırlatıldı. Cumartesi Anneleri, devletin AİHM kararlarının bağlayıcılığı gereği sorumluları yargılamakla yükümlü olduğunu bir kez daha vurguladı.
Eylemde ayrıca Acar ailesinin mektubu da okundu. Mektupta, o dönem 11 yaşında olan İhsan Acar, babasının gözleri önünde kolluk güçlerince götürülüşünü anlatarak geçen yıllara rağmen adalet arayışından vazgeçmediklerini ifade etti. “Bir gün babamın kemiklerini bir torba içinde de olsa alacağıma inanıyorum” diyen Acar, Cumartesi İnsanları’nın mücadelesinin aynı zamanda gömülemeyen ölülerine ulaşma mücadelesi olduğunu dile getirdi.
Eylem, meydana karanfiller bırakılması ile sonra erdi.