Ege ve diğer üzüm üretim bölgelerinde iklim krizinin olumsuz etkileri devam ederken üreticiler bu kez alım fiyatlarının belirlenmesinde şirketlerin insafına bırakılıyor. TARSİM verilerine göre bazı bölgelerde don ve ayaz zararı yüzde 60-70’lere kadar çıkarken, şirketler 2024 yılının altındaki fiyatlarla yaş ve kuru üzüm almaya çalışıyor. TARİŞ’in açıkladığı avans fiyatı ise 2024 yılı avans fiyatına çok yakın, bu da üreticilerin mağduriyetini artırıyor.
Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yaklaşık yüzde 24’ünü karşılarken, üreticiler yeterli destek alamıyor. Küçük şarap üreticilerine getirilen yüksek vergi ve parasal yükümlülükler, üretimi durdurmaya yönelik bir mekanizma olarak öne çıkıyor. Üreticiler, üzümlerini işleyip şarap olarak satamıyor; şarap fabrikalarına bağımlı kalmak zorunda. Yazılı olmayan sözleşmelerle yapılan bu uygulamalar, üreticilerin ürünlerini değerinde satmasını engelliyor.
TARSİM VE SİGORTA SORUNLARI
2006’dan bu yana 27 milyon TARSİM poliçesi düzenlenmesine ve devletin 34,5 milyar TL prim desteği sağlamasına rağmen, TARSİM üreticilere yalnızca 33 milyar TL hasar ödemesi yaptı. Yani devletin verdiği desteğin büyük kısmı sigorta şirketlerine kaldı, üreticilerin mağduriyeti devam etti.
DOLANDIRICILAR PİYASADA SERBEST
Üreticilerin karşı karşıya kaldığı bir diğer sorun da piyasadaki “tüccar” adı altındaki dolandırıcılar. Devletin yıllardır bu konuda caydırıcı önlem almaması, her yıl binlerce çiftçinin ürününü hasat eden ancak ödeme yapmayan kişilerin faaliyetlerine devam etmesine olanak sağlıyor.
Çiftçiler Sendikası (ÇİFTÇİ-SEN) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, üreticilerin taleplerini şöyle özetledi:
- Üreticilerin sendikal örgütlenmesi fiyat belirlemede söz sahibi olmalı.
- TARİŞ yeniden yapılandırılarak üreticilerin karar alacağı bir sistem oluşturulmalı ve destekleme alımları bu sistem üzerinden yapılmalı.
- Üretim maliyetleri, kar payı ve insanca yaşam payı gözetilerek referans taban fiyatları belirlenmeli.
- İklim krizinden etkilenen bölgeler “Afet Bölgesi” ilan edilmeli ve telafi edici ödemeler yapılmalı.
- Şaraplık üzüm üreticilerinin ürünlerini işleyip satması teşvik edilmeli.
- Tarımsal alanlarda olumsuz etkili enerji ve madencilik faaliyetlerine izin verilmemeli.
- Dolandırıcılara yönelik caydırıcı yasalar yürürlüğe konmalı.
- Tarım sigortaları yasası yeniden düzenlenmeli ve kamu agroekolojik üretime yönelen üreticiler teşvik edilmeli.
(TARIMDAN HABER)