İSTANBUL- Ovacık Köy Dernekleri Komitesi ve Munzur Çevre Derneği (MÇD) dün İstanbul Gazi Mahallesi’nde bulunan Cemevinde “Ekolojik ve ekonomik yıkım: Mega projeler ve Kanal İstanbul” konulu bir panel gerçekleştirdi.
Gazi halkının katılım sağladığı, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Çevre Mühendisi Dilek Kurtuluş ve Metalürji Mühendisi Cemalettin Küçük’ün ise konuşmacı olduğu panelde, genelde bütün uygulamalar, özelde mega projeler sermayenin talebidir ve uygulanmaktadır vurgusu yapıldı.
İlk sözü alan Eyidoğan, Kanal İstanbul ve deprem gerçeğine dikkat çekerek, Kanal İstanbul’a ayrılan bütçenin deprem için ayrılması gerektiğine vurgu yaptı. Su kaynaklarının tükendiğine, nüfusun arttığına değinen Eyidoğan, maliyetin yükseldikçe yıkımın ve talanın bilançosunun da boyutlandığına işaret etti.
“KANAL İSTANBUL İLE TEMİZ, İÇİLEBİLİR SU KAYNAKLARI TÜMDEN YOK EDİLECEK”
Ardından söz alan Dilek Kurtuluş ise, hava alanı ve ikinci boğaz köprüsünün yarattığı talan ve yıkımın üzerine Kanal İstanbul projesinin uygulanması halinde temiz, içilebilir ve kullanılabilir su kaynaklarının tümden yok edileceğine vurgu yaptı.
Kurtuluş konuşmasının devamında, taşınması düşünülen Melen Çayı suyunun Sanayi ve evsel atıklardan sızan kirleticiler tarafından kirlendiğini, maliyet ve sağlığı tehdit ettiğini, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğunu belirtti. Binlerce bitki ve hayvan türünün de yok olacağı veya zarar göreceğini anlatarak mega projelerin katliam projeleri olduğunu anlattı.
“ESAS SORUN KAPİTALİST SİSTEM VE ONUN UYGULAMALARIDIR”
Son olarak söz alan Cemalettin Küçük ise, sorunların yanlış tanımlandığını, fay hattı, deprem büyüklüğü gibi konuların tartışılıyor olmasının sorunun esasını örttüğünü, esas sorunun kapitalist sistem ve onun tercih ve uygulamaları olduğunu vurguladı.
Devletin topraklara ve yer altı zenginlik kaynaklarına el koyduğunun, sermayeye rant yarattığının altını çizen Küçük, tartışma aşamasının artık geride kaldığını, halkın artık sahaya inerek devlet ve onun kolluk güçleri ile mücadele etmesi gerektiğini, hiç kimsede olmayan gücünü birleştirmekten başka yolunun olmadığını dile getirdi.
Soru cevap şeklinde devam eden panel, yaşam alanlarına sahip çıkma ve dayanışma mesajlarıyla sonlandırıldı.