HABER MERKEZİ- Çağlayan’daki “Adalet Nöbeti”nde, ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın derhal serbest bırakılması istenerek, “Aksi halde sağlıklarında meydana gelen bir riskten sizler sorumlu olacaksınız” uyarısı yapıldı.
Tutuklu hukukçular için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin önünde yapılan “Adalet Nöbeti”nde bu hafta da, “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucuna olan Halkın Hukuk Bürosu (HHK) avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkati çekildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyelerinin yanı sıra çok sayıda avukat nöbete katıldı. “Ebru ve Aytaç’ın hayatları yüksek risk altında talepleri karşılansın Ebru ve Aytaç tahliye edilsin” pankartının açıldığı eylemde, ölüm orucunda olan avukatların fotoğrafları taşındı.
‘BEDENLERİ ERİDİ’
HHB üyesi Ayşegül Çağatay, meslektaşları Ebru Timtik’in 209, Aytaç Ünsal’ın ise 178 gündür ölüm orucunda olduğuna değindi. Çağatay, “Onlar yaşamları boyunca adalet için mücadele ettiler. ‘Adalet karşısında susarsak lal olsun dilimiz’ dediler. Ve beton hücrelere hapsedilip, sesleri kısılmak istendiğinde adaletsizlikler karşısında elimiz kolumuz bağlı durmak ölümden beter diyerek açlıkları ile konuştular, haykırdılar. Gözleri hala inançla ve dirençle parlasa da eridi bedenleri” diye konuştu.
ATK’YE SEVK EDİLDİLER
Timtik’in 35, Ünsal’ın ise 55 kiloya düştüğünü anımsatan Çağatay, “Sağlıkları ise her geçen gün biraz daha bozuldu. Şimdi ise bir gün daha fazla hapishanede tutulmalarının onların bedenlerinde yaratacağı etkiler telafi edilemeyecek aşamaya geldi. Onlarca tahliye dilekçeleri verdik meslektaşlarımızla birlikte. Hepimizin emek ve çabasıyla bu sabah Ebru ve Aytaç Adli Tıp Kurumuna sevk edildiler. Şimdi hiç vakit kaybedilmeden oradan raporun çıkmasını ve 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir karar vermesini istiyoruz. Arkadaşlarımızı derhal tahliye edin. Aksi halde sağlıklarında meydana gelen bir riskten sizler sorumlu olacaksınız” dedi.
Açıklamanın ardından avukatlar Timtik ve Ünsal için hazırladıkları dilekçeleri İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesine sunmak üzere adliyeye geçti.
