HABER MERKEZİ- “Yeni Demokratik Devrim” kitabı Umut Yayımcılık’tan çıktı. Umut Yayımcılık tarafından ilk basımı 1993 yılında yapılan ve Mao Zedung’a ait olan kitabın önsözü şu şekilde;
Devrim bir alt üst oluş, alt yapı ve üst yapıda köklü bir değişim eylemidir. Bu eylemi gerçekleştirebilmek için sağlam bir ideoloji ve bu ideolojinin ışığında devrimin niteliği ve yolunun doğru tahlili ile bunlara uygun politik bir konumlanış zorunludur. Marksizm-Leninizm-Maoizm “bir dogma değil eylem kılavuzudur” tespitinin yaşama uygulanma alanlarından birisi; sınıf mücadelesinin yürütüldüğü özgül coğrafyanın ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel tahlilini doğru yapabilmektir. Bununla beraber devrimin niteliğini ve yolunu ortaya çıkarabilmek ve buna uygun konumlanabilmektir.
Ekim Devrimi’nin dünyada yarattığı muazzam etki ile birçok komünist partisinin kendi ülke tahlillerini yeterince değerlendirmeden devrimin niteliğini, “sosyalist devrim” olarak kavradığı koşullarda Mao Zedung, “Emperyalizm ve Proleter Devrimler Çağı”nda, sömürge, yarı sömürge ve yarı feodal ülkelerde devrimin niteliğini Yeni Demokratik Devrim olarak formüle etmiş ve bunu Çin koşullarına uygulayarak devrimi olanaklı kılmıştır.
Mao yoldaş Yeni Demokratik Devrim’in feodal ilişkilerin tamamen tasfiye edilemediği, kapitalist gelişmenin kösteklendiği ve sürecinin tamamlanamadığı koşullarda burjuva demokratik devrimini gerçekleştiremeyen ülkelerde, emperyalizm çağında burjuvazinin gericileşmesi ve tüm ilerici barutunu yitirmesinden dolayı bu tarihsel gelişmeyi proletaryanın tamamlama zorunluluğunu üstlendiğini ve kendi önderliğinde ezilen toplumsal sınıfların tam demokratik hakkının gerçekleşmesini amaçlayan öze ve niteliğe sahip olduğunu ortaya koymuştur. Mao yoldaş bu devrimi; “Bugünkü aşamada Çin’in (sömürge, yarı-sömürge ve yarı-feodal ülkelerin) burjuva demokratik devrimi, eski genel türde değil yeni özel türde bir demokratik devrim, yeni demokratik devrim” olarak ifade etmiştir. Yine aynı şekilde bu devrimin yolunu da Halk Savaşı olarak formüle ederek Marksizm-Leninizme katkıda bulunmuştur.
İçinden geçtiğimiz süreçte, özellikle sosyalizmin geçici yenilgi aşamasından sonra artan revizyonist saldırılardan Mao yoldaş da payını almıştır. Onun sadece bir köylü devrimcisi olduğu, Halk Savaşı Stratejisi ve Yeni Demokratik Devrim’in sadece Çin’e özgü olduğu ve evrensel bir karakter barındırmadığı gibi safsataların başkaca tanımı olamaz. Ancak gerek Çin Devrimi ve gerekse de bir dizi ülkede gerçekleşen Yeni Demokratik Devrimler bu safsataları zaten tarihin çöplüğüne göndermiştir.
Ülkemizde de benzer saldırılar kendisini dünden daha fazla hissettirmekte, temsilcileri olmamakla beraber bir dönem sözde Yeni Demokratik Devrim ve Halk Savaşı’nı savunan örgütler de “somut koşulların tahlili (!) ve değişim” adı altında biçim ve öz arasındaki uyumsuzluğa son vermişlerdir! Dönemin ruhuna uygun genel şekillenişe ve oportünist kalıplara uyumlu hale gelmişlerdir.
Egemenlerin, işçi sınıfı ve ezilen halk yığınlarını büyük bir ideolojik kuşatma altına aldığı, devrimci mücadele ve sınıf mücadelesine yönelik büyük ve yaygın bir güvensizlik oluşturduğu koşullara güçlü bir ideolojik duruş ve bunun yön verdiği güçlü bir pratikle karşı koyuş dünden daha fazla önem arz etmektedir. Bunlardan birisi de Marksist-Leninist-Maoist devrim tanımıdır.
Her ülkenin kendi özgünlüğüne uygun bir devrim niteliğine ihtiyacın olduğu gerçekliğinden yola çıkarak evrensel bir karakter kazanmış olan Yeni Demokratik Devrim teorisinin kavranmasına bir katkı sunması amacıyla ilk baskısı 1977’de yapılan Mao Zedung’un “Yeni Demokratik Devrim” adlı eserini yeniden okurlarımızla buluşturuyoruz.”