İZMİR– İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı polis barikatını aşarak, Alsancak İskelesi önünde buluşan kadınlar, “Mücadelemiz bitmedi” dedi.
İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu, İstanbul Sözleşmesi’nin resmen feshedilmesini Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirdiği eylemle protesto etmek isterken polis barikatı ile karşılaştı. Polis şiddetinin sahne olduğu eylemde kadınların pankartına polis el koyarken kadınlar ara sokaklardan Talat Paşa Bulvarı’nda kısa süreliğine trafiği kapattı.
Ara sokaklardan Alsancak İskelesi’ne giden kadınlar burada ıslıklarla, sloganlar ve davullar eşliğinde basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklama öncesi kadınlar, “Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Çocuk istismarını aklatmayacağız”, “jin jiyan azadi” ve “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganlarını attı.
Açıklamayı kadınlar adına Deniz Şahin Gümüştekin ve Nuray Öztürk okudu.
SIRADA 6284 SAYILI YASA VAR
Uluslararası sözleşmeyi sona erdirme yetkisinin Cumhurbaşkanına verilse de Anayasanın 104. Maddesi’ne göre yasama yetkisine ilişkin konularda ve temel hak ve özgürlükler hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi düzenlenemeyeceği belirtilen açıklamada, kararda barolar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri ve bireysel olarak birçok kişi Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açtığını ancak bu davaların reddedildiği kaydedildi. Açıklamada, “Bu girişimin arkasından, 6284’ün etkisiz hale getirilmesi, boşanan kadının yoksulluk nafakasının kısıtlanması, çocuk istismarcılarının affedilmesi, tecavüzcü ile evliliğin yeniden getirilmesi ve evlilik yaşının 16’nın da altına, çocuklarla cinsel ilişki yaşının 15’in de altına indirilmesi, şiddet suçlarında belge istenmesi, çocuk cinsel istismarı ve tecavüz suçlarında, kadına karşı şiddet suçlarında ‘somut delil’ aranması, aile arabuluculuğu gibi temel haklara saldırıların gündemde olduğunu biliyoruz” denildi.
‘KADINLARIN ÖZSAVUNMA HAKLARI YOK SAYILIYOR’
2003’te katledilen kadın sayısı 83 iken, 2020’de bu sayının 300’e çıktığı ve 2021 yılının ilk 6 ayında ise 185 kadının katledildiğine işaret edilen açıklamada, kadına yönelik şiddetin meşrulaştırıldığına dikkat çekildi. Faillerin iyi hal indiriminden faydalanabildiği belirtilen açıklamada, “Hayatta kalmak için meşru müdafaada bulunan kadınlar ağırlaştırılmış cezalar almakta, kadınları katledenler de eril yargı sistemi ile tahrik adı altında serbest bırakılarak şiddet ve kadın cinayetlerini meşrulaştırmaktadırlar. Daha da ileri gidilerek çocuğa uygulanan cinsel istismar delil olmadan suç sayılmamakta ve cinsel istismarda bulunan kişiler serbest bırakılmaktadır” sözlerine yer verildi.
‘SÖZLEŞME UYGULANSAYDI FAİLLER SERBEST BIRAKILAMAZDI’
Elmalı’da iki çocuğu istismar eden ve şiddete maruz bırakan anne ve üvey babanın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı hatırlatılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için faillerin serbest bırakıldığı kaydedildi.
Kadına yönelik şiddetin, işyerlerinde ucuz iş gücü mobbing ve güvencesiz çalışma şeklinde devam ettiği dile getirilen açıklamada “Sadece İstanbul Sözleşmesi değil, ILO 190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi’nin de imzalanmasını ve gereğinin yerine getirilerek her iki sözleşmenin de çalışma yaşamında kadınların hayatını kolaylaştırmasını istiyoruz” diye belirtildi.
‘DENİZ POYRAZ’IN İSYANIYLA BURADAYIZ’
Devletin mafya ile kurduğu kirli ilişkileri ortaya çıkarken kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar ve toplumun diğer kesimlerinin güvende olamayacağının altı çizilen açıklamada şu sözlere yer verildi: “Barış, demokrasi, eşitlik mücadelesinden de İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmeyeceğiz. Çürümüş düzenin ayakta kalma çabası olarak toplumu kutuplaştırmaya, sindirmeye, hak talep edeni ezmeye dönük nefret saçan kirli politikalarınız Deniz Poyraz kız kardeşimizin katledilmesine neden oldu. Deniz Poyraz’ın isyanıyla buradayız.”
Açıklama, sloganlar ve danslarla sona erdi.