HABER MERKEZİ- Siirt Hapishanesi’nde ağır hasta tutsak Duri Kaygusuz ve Kadriye Cengiz’in yaşamından endişe duyan aileleri, serbest bırakılmalarını istedi.
Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri pandemi ilanından sonra artarak devam ediyor. Koronavirüs salgını süreciyle birlikte yaşamları daha da risk altına giren hasta tutsakların birçoğu Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmiyor. Söz konusu duruma ise “toplum güvenliği için tehlike oluşturma” gerekçesi gösteriliyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, hapishanelerde 604’ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutsak bulunuyor.
MA’dan Arjin Dilek Öncel’in haberine göre, ciddi sağlık sorunları bulunan ağır hasta tutsaklardan biri de 62 yaşındaki Duri Kaygusuz. 13 ay önce Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem il eşbaşkanları ile yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 61 kişiye yönelik operasyonda gözaltına alınan Kaygusuz, 25 kişiyle tutuklanarak hapishaneye konuldu.
HÜCREYE KONULACAĞI İÇİN HASTANEYE GİDEMİYOR
“Örgüt üyesi” olmakla suçlanan Kaygusuz, kalp hastası, yaşından ötürü görme kaybı yaşıyor, aynı zamanda hipertansiyon ve şeker hastası. Mevcut hastalıklarının yanı sıra son günlerde sol memesinde bir kitle oluştuğu ve sol kolunu kullanmakta zorlandığı aktarılan Kaygusuz’un, meme kanseri belirtileri gösterdiği kaydedildi. Düzenli ilaç kullanması gereken Kaygusuz, özellikle pandemi ile birlikte hapishanelerde alınan önlemler (!) kapsamında her hastane dönüşü 14 günlük karantina (hücrede tutulma) sürecinde zorlandığı için hastaneye gitmek istemiyor.
İKİ KEZ KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Kaygusuz gibi Siirt E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta tutsaklardan biri de 45 yaşındaki Kadriye Cengiz, “Örgüte üye olmak” iddiasıyla 9 yıl 4 ay ceza verilen Cengiz, 6 yıldır tutuklu. Meme kanseri teşhisi konulan Cengiz, hapishanede kaldığı süre zarfında iki kez mide kanaması, son bir yıl içinde de iki kez kalp krizi geçirdi.
AKCİĞER KANSERİ OLDU
Rahatsızlığından ötürü ayakta durmakta güçlük çeken Cengiz’in sağlık durumu, koronavirüs salgınıyla birlikte daha da kötüleşti. Pandemi başlangıcından bu yana 3 defa karantina adı altında 14 gün hücreye konulan Cengiz’in kızı Evin Cengiz, yaptığı son telefon görüşmesinde annesine akciğer kanseri teşhisi konulduğunu öğrendi. Cengiz, “Annem normal şartlarda 7 ay sonra tahliye edilmeli. İki defa kalp krizi geçirdi. Doktorlar, son bir şansının kaldığını söylüyor. Bir an önce tahliye edilmesini istiyoruz” diye belirtti.
EMNİYET KARAR VERİYOR
Hasta tutsakların tam teşekküllü bir hastanede üç doktordan oluşan bir heyetin verdiği rapor sonucunda tahliye edilmesi gerektiğine dikkat çeken Şahin, “Eğer hükümlüyse cezanın ertelenmesi ve serbest bırakılması gerekir. Biz de ise, bu işlem gerçekleştikten sonra tutsak Adli Tıp Kurumu’na gönderiliyor, Adli Tıp ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermesine rağmen bu sonuç emniyet birimlerine sorulmaktadır. Şahısın serbest bırakılması durumunda güvenlik açından bir tehdit arz edip etmediği sorulur. Bu hukukla bağdaşılır bir durum değildir. Bir insanın özgürlüğü hakkındaki kararı mahkeme verir. Hiçbir kurum ve idari yapı mahkemeler dışında bir insanın cezaevinde kalıp kalamayacağına karar veremez” diye belirtti.
MUAYENEYE KELEPÇELİ GÖTÜRÜLÜYOR
Kadın tutsakların hastaneye gidiş gelişlerinde çeşitli sorunlar yaşadıklarını dile getiren Şahin, “Kadın tutsakların biyolojik yapısından kaynaklı bazı hastalıkları söz konusu. Hastaneye gidiş gelişlerinde çoğu zaman doktorların kelepçeli muayene etme durumları oluyor” ifadelerini kullandı.