HABER MERKEZİ – Kürt yazar, şair ve çevirmen Zeynel Abidin Han’ın cenazesi Muş’un AKP’li Belediye Başkanı Feyat Asya’nın talimatıyla cenaze aracından indirildi. Ardından da Varto Belediyesi’ne atanan kayyumun talimatıyla imam, Han’ın cenaze namazını kıldırmadı.
Almanya’nın Berlin kentinde 25 Şubat gecesi geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kürt yazar, şair ve çevirmen Zeynel Abidin Han, dün (29 Şubat) defnedilmek üzere memleketi Muş’un Varto ilçesine getirildi.
Ailesi ve yakınları tarafından havaalanından alınan Han’ın cenazesi, Muş Belediyesi’ne ait cenaze nakil aracı ile memleketi Varto’ya ulaştırılmak üzere yola çıkarıldı.
Polis arama noktasına durdurulan cenaze konvoyu gerekçe sunulmaksızın bir süre bekletildi.
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre tekrar Varto’ya doğru hareket eden cenaze konvoyu bu kez Muş Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Feyat Asya’nın talimatıyla Muş-Varto yolunda durdurularak, cenaze araçtan indirildi.
Han’ın cenazesi, karşılanma konvoyunda bulunan bir pikap kasasına konularak Varto’ya ulaştırıldı.
Polis bu kez de defin işlemine herkesin giremeyeceğini belirtip, “yoğun katılımın tahriklere yol açacağı”nı iddia etti.
Polis, sadece yakın akrabalarının katılımı ile Han’ın defnedilebileceğini söyledi.
Belediye bünyesinde çalışan imam, Varto Belediyesi’ne atanan kayyumun talimatı doğrultusunda cenaze namazını kıldırmadı.
Bunun üzerine Han’ın cenazesi Varto Cemevi’ne getirilen cenazesi yakınları tarafından kılınan namazın ardından ilçe mezarlığa defnedildi.
‘KÜRT DÜŞMANLIĞININ BOYUTU’
Han’ın cenazesine yönelik uygulamalara tepki gösteren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Mensur Işık, “AKP’nin Kürt düşmanlığının boyutu açısından çok çarpıcı bir ahlaksızlık örneği” değerlendirmesinde bulundu.
MA’ya konuşan Işık, uygulamanın, 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan “Çöktürme Planı”nın bir parçası olduğunu söyledi.
“PKK’lilerin cenazelerinde yapılmaya başlanan bir uygulama, daha sonra Kürt siyasetçilerin cenazelerinde de uygulandı. Bunun anlamı açıktır, Kürt’ün dayanışmasını, acısını ortaklaştırmasını, bir arada bir halk olması olgusunu değerinin ortaya çıkmasını kendisince engellemeye çalışmaktır. Bu aşama çoktan aşılmıştır, egemen tekçi faşist zihniyetin görmesi gereken budur.”
Varto kayyumunun cenaze namazına ilişkin talimatına da tepki gösteren Işık, “Varto kayyımının cenaze namazına izin vermemesi insani, dini ve hukuki bir durum değildir. Kayyımları zaten bunları yapmak için görevlendirdiler. Kürt halkının bütün değerlerine düşmanlık etmek için vardırlar” dedi.
‘BUNUN HESABINI SORACAĞIZ’
Işık sözlerini, “Bunu böyle bırakmayacağız, her şekilde ve her ortamda bunun hesabını soracağız. Bundan ne ailenin ne Kürt halkının ne de buna dair içinde öfkeyi barındıran halkımızın şüphesi olmasın” diyerek noktaladı.