HABER MERKEZİ- İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 414. F Oturması’nda hasta tutsak Ali Gülmez’in serbest bırakılmasını istedi.
Şube binası önünde gerçekleşen eylemde basın metnini Sevim Kalman okudu. Tecrit saldırısının bir işkence olduğunu vurgulayan Kalman, TKP/ML dava tutsağı Ali Gülmez’e dair ilk olarak şu hatırlatmada bulundu:
“414. F Oturmasında; 54 yaşında olan ve 21 yıldır mahpus olan, bunun 19 yılını ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği için tecrit koşullarında geçiren hasta mahpus Ali Gülmez’in durumunu sizlerle paylaşacağız. Ali Gülmez tutuklandıktan sonra Tokat, Nevşehir, Sincan, Kırıkkale, Tekirdağ, Edirne F Tipi Hapishanelerinde kaldıktan sonra son 4 yıldır da Bolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulmaktadır.”
Ali Gülmez’in, böbrek ve bağırsak hastalıkları olduğu, tedavisinin engellendiği aktarıldı. 54 yaşında olan Gülmez’in 21 yıldır hapishanede olduğu hatırlatıldı. Gülmez’e ağır tecrit koşullarının dayatıldığı ifade edilerek şunlar söylendi:
“Ali Gülmez’in Bolu hapishanesine sürgün edildiği günden bu yana hücresinin 5 kez basıldığını, her türlü yazışmalarının‘’ yazısı okunmuyor’’ gerekçesi ile mektuplarının gönderilmediğini, disiplin cezası nedeniyle yasalarda belirlenen 7 günlük itiraz süresine, itiraz dilekçelerinin okunmadığı gerekçesi ile savcılığa ve infaz hakimliğine gönderilmediğini, yasa da belirlenen itirazlarını bu nedenle yapamadığını, kanun yoluna başvurma ve iletişim hakkının bu nedenle engellenmesi dolayısıyla daktilo ve bilgisayar hakkı da kullandırılmamıştır.”
“Biz insan hakları savunucuları olarak tecrit işkencesine son verilmesini istiyoruz” diye devam eden açıklamada, mahpusların yaşam hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanamayacağının altı çizildi. “Tedavi hakkı yaşam hakkından ayrı tutulamaz” denilerek ağır sağlık sorunları yaşayan Ali Gülmez’in tedavi edilmesi, tedavi edilemiyorsa serbest bırakılarak dışarıda ailesinin yanında tedavi edilmesi istendi.
Ardından sözü Ali Gülmez’in annesi Selvi Gülmez aldı. En son görüşü 5 Şubat’ta yaptığını belirten Gülmez “Devlet çocuklarımızı canlı canlı öldürmeye çalışıyor” dedi.
ANKARA
İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Hasta Tutsaklar İnisiyatifi, eylemlerinin 286. Haftasında Sincan 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevinde kalan gırtlak kanseri olan hasta mahpus Yusuf Yakşi’nin durumuna dikkat çekti.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi adına açıklama yapan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, “Hasta mahpuslar konusu bu ülkenin en büyük ve neredeyse en görünmez hale getirilmeye çalışılan sorunlarından bir tanesidir. Bir ülkenin nasıl olduğunu anlamak için cezaevleri rejimine bakmak yeterli olacaktır. 2019 yılında belirlemelerimize göre 30’u hasta mahpus olmak üzere 63 kişi hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. Bu ölümlerin 11’i İç Anadolu Bölge Hapishanelerinde meydana gelmiştir ve 6 mahpus hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybetmiştir” dedi.
Çevirmen, hasta mahpusları şöyle aktardı:
“Afyon/Dinar T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalp krizi geçiren Dilber’e hastanede anjiyo yapıldı. Anjiyonun ardından hapishaneye götürülen Cemil Dilber, 21 Mart günü vefat etti.
Muzaffer Özcengiz: Çorum L Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalp krizi geçiren Özcengiz, 27 Nisan günü vefat etti.
Aynur Uyar: Eskişehir Çifteler Kadın Açık Hapishanesi’nde tutulan Aynur Uyar, 19 Temmuz günü yaşamını yitirdi. Uyar’ın şeker, kalp, tansiyon hastası olduğu halde tedavi edilmedi.
Tahir Çetinkaya: Kanser hastalığı nedeniyle Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Ankara Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Çetinkaya 2 Ağustos günü vefat etti.
Ramazan Kuru: Afyon/Dinar T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 19 Eylül günü kalp krizi nedeniyle vefat etti.
Eylül Tuvgan: Bolu T Tipi Kapalı Cezaevinde 23 Kasım’da kalp krizi sonucunda vefat etti.”
“ÇÖZÜM TALEP ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Yakşi’nin boğazındaki delikten nefes alıp verebildiğini belirten Çevirmen, Yakşi’nin cezaevi koşullarında tedavi olmasının mümkün olmadığını söyledi. “Yakşi’nin annesi kanser hastalığından dolayı ameliyat olmuş ve babasında da kanserli kitle bulunmaktadır” diyen Çevirmen, “Yusuf Yakşi’nin dışarıda ailesinin yanında tetkik ve tedavilerine devam edilmesi gerekmektedir. Ailesi de kurumumuza infazının ertelenmesi veya denetimli serbestlik koşullarından yararlanabilmesi için başvuruda bulunmuştur” diye belirtti.
Çevirmen, “Tüm bu sorunlar kalıcı bir şekilde çözülünceye ve ağır hasta mahpuslar serbest bırakılıncaya kadar dile getirmeye, çözüm talep etmeye kesintisiz olarak devam edeceğiz” diye konuştu.
