HABER MERKEZİ- Maraş, 19 Aralık Hapishaneler ve Roboski Katliamları dün (22 Aralık) aralarında Partizan’ın da bulunduğu birçok devrimci ve demokrat kurum tarafından Ankara’da düzenlenen panel ile anıldı. “Her Aralık Bir Katliam” şiarıyla gerçekleştirilen panel katliamlarda hayatını kaybedenler için saygı duruşu ile başladı.
Saygı duruşunun ardından Maraş Katliamı tanıklarından Hüseyin Gevher konuşmasını gerçekleştirdi. Aralık ayının katliam ve direnişlerin aynı anda yaşandığı bir ay olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Gevher “Maraş’ta o dönemde büyük direnişler yaşanmıştır. Egemenler inkar ve imha ile kendini var ediyor. Devlet ve kontrgerillalar Maraş’taki devrimci gelişmelerin önünü almak için katliam gerçekleştirdi” şeklinde konuşmasına devam etti. Gevher “Devlet gizleyemediği suçlarını cezasızlıkla sonuçlandırmakta“ dedi. Gevher o dönemde katliamda ağır yaralananlar için kan vermeye giden halka saldıran devlet güçlerinin katliamı nasıl görmezden geldiğini anlattı.Katliam öncesinde de devlet eliyle katliamın desteklendiğini ‘Gelin Maraş’ı Kızılbaşlardan Kürtlerden, Komünistlerden kurtaralım’ anonsları bizzat cami ve belediye hoparlörlerinden yapıldı. Tarafsızlık diye bir şey yoktur devlet bizzat taraftır. Siz katledin biz seyrederiz demiştir” sözleri ile ifade etti. Gevher konuşmasını sık sık katliamlara karşı halkı korumak için savaşan, direnen devrimcileri anarak sürdürdü.
Hüseyin Gevher’in ardından sözü 19 Aralık Hapishaneler Katiamı hukuki sürecini sürdüren ve tanıklık edenlerden biri olan Av. Kazım Bayraktar aldı. 19 Aralık ve 12 Eylül döneminin benzerliklerinden bahsederek konuşmasına başlayan Bayraktar “Bugünün alçaklığı geçmişin alçaklıkları üzerine kurulmuştur” dedi ve dönemin başbakanın Bülent Ecevit’in “Cezaevlerini denetim altına alamazsak IMF kararlarını uygulayamayız” sözlerini hatırlatarak devam etti “19 Aralık operasyonlarının asıl hedefi içerisi değil dışarısıydı. Devlet siyasal krizin ekonomik krizin tetiklediği o dönemde halkın denetim altına alınması için bu operasyonu yaptı.” Bayraktar o dönem basında atılan manşetleri ve siyasilerin operasyona dair sözlerini hatırlatarak sözüne “Böyle dönemler ortada görünenleri, sol görünenleri saflaşmaya zorlar. Böyle saflaşma dönemlerinde bazılarının maskeleri düşer” şeklinde devam etti. Bayraktar’ın konuşmasından sonra panel 19 Aralık katliamı tanıklarından Mehmet Acettin ve Veli Saçılık’ın konuşmalarıyla devam etti. 19 Aralığın bir katliamın yanı sıra müthiş bir direnişin tarihi olduğunu ifade eden Saçılık “19 Aralık direnişi demeyi tercih ediyorum. Biz birer korku nesnesi olmayı reddediyoruz. Devletin yaptığı katliamların göstergesi değil direniş göstergesi olarak görülmesini tercih ederim” şeklinde konuştu.
28 Aralık Roboski Katliamı üzerine yapılan konuşmada ise 19’u çocuk 34 Kürt gencinin katledilmesi gibi tarihte bu coğrafyada bir çok katliamın olmasına değinildi. Katliamların Kürt, Alevi ezilen inanç ve ulusların üzerinde devletin asimilasyon politikalarının bir aracı olduğu belirtilen konuşma “Acılarımızın hesabını sorduk hesapsız bırakmayacağız!” ifadesi ile son buldu. Katılımın yüksek olduğu panel konuşmacılara yöneltilen sorular ve eklemeler şeklinde sonlandırıldı.