TKP/ML ve dünyadan çok sayıda Maoist parti tarafından kurulan Enternasyonal Komünist Birlik (EKB) tarafından 21 Mayıs’ta Hindistan’da ölümsüzleşen HKP (Maoist) Genel Sekreteri Basavaraj ve 27 Maoist için açıklama yaptı.
Açıklamada “Hindistan’daki Halk Savaşını ve HKP (Maoist)’i desteklemek ve halka karşı yürütülen savaşa karşı durmak için eylemleri, kampanyaları, etkinlikleri ve toplantıları iki katına çıkaralım!” diyen EKB, 28 Temmuz-3 Haziran tarihleri arasında dünya genelinde dayanışma eylemleri yapma çağrısı yaptı.
EKB tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
Hindistan Komünist Partisi (Maoist) Genel Sekreteri’ne ve
Ölümsüz Kahramanlara En Yüksek Kızıl Selam!
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’e,
Uluslararası Komünist Hareket’e,
Uluslararası proletaryaya,
Dünyanın ezilen halklarına,
Enternasyonal Komünist Birlik, Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in Genel Sekreteri olan ve tüm yaşamını devrime adayan, kod adıyla Yoldaş Basavaraj’a (gerçek adı Nambala Keshava Rao) en yüce selamlarını iletir. O, devrim ve Halk Savaşı uğruna kendisini Partiye ve mücadeleye adamış, Hindistan’daki gerici güçlerin kanlı kuşatmasına karşı savaşın ön cephesinde yer alarak ölümsüzleşmiştir. Bu kuşatma, karşı devrimci ve soykırımcı “Kagaar Operasyonu”nun bir parçasıdır. Yoldaş Basavaraj, 27 yoldaşıyla birlikte çatışmada hayatını kaybetmiştir. Hepsine derin saygılarımızı ve devrimci bağlılığımızı sunuyoruz.
Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’e, HKP (Maoist) Merkez Komitesine, tüm militanlarına, savaşçılarına, kahraman Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu’na, Hindistan’daki Devrimci Halk Komitelerine ve Partiyle birlikte iktidarı fethetmek ve Yeni Demokratik Devrimi gerçekleştirmek uğruna yiğitçe mücadele eden halk kitlelerine militan bir selam gönderiyoruz.
Yoldaş Basavaraj’ın ölümü Parti, proletarya, halk ve Uluslararası Komünist Hareket için kuşkusuz ağır bir kayıptır; ancak Hindistan Komünist Partisi (Maoist), bu tür ağır kayıplardan sonra dahi toparlanma yeteneğini defalarca kanıtlamış ve Halk Savaşı yolunu kararlılıkla sürdürmeyi başarmıştır.
Yoldaş Basavaraj, bu büyük Partinin tarihsel bir önderidir. Kırk yılı aşkın süredir Hindistan’da devrime ve Yeni Demokratik Devrim’e hizmet etmiştir. 1980’lerin başında Hindistan Komünist Partisi (Marksist-Leninist) saflarına katılmış, 1987’de Merkez Komitesine seçilmiştir. 2004’te gerçekleşen Birlik Kongresi’nde önemli bir rol oynamış, Hindistan’daki komünistlerin birliğini inşa etmek ve Halk Savaşı’nı yönlendirmek adına Parti’nin birleşmesinde ve savunulmasında belirleyici katkılar sunmuştur. Gerilla üslerinin kurulması ve halk iktidarının demokratik organlarının inşası kararlarında öne çıkmıştır. 2001’den itibaren Partinin Askerî Komisyonunun sorumluluğunu üstlenmiş ve burada büyük bir askerî stratejist olarak halkın düşmanlarının ve zalimlerin nefretini kazanacak derecede başarıyla çalışmıştır.
Yoldaş Basavaraj, 2018 yılında Parti Genel Sekreterliği görevini kararlılıkla üstlenmiştir. Bu görev, en zorlu dönemlerde Parti’nin liderliğini üstlenmesini ve düşmanın Komünist Partiyi ve Halk Savaşını yok etme planlarını boşa çıkarmasını gerektirmiştir. Son nefesine kadar savaşarak Hindistan’daki Yeni Demokratik Devrim’in hasadını kendi paha biçilmez kanıyla sulamıştır. 2004 yılında birleşik partinin kuruluşundan bu yana Halk Savaşı uğruna yaşamını yitiren 20’den fazla MK üyesi arasına katılmış, uluslararası proletaryanın tüm ölümsüz kahramanlarıyla birlikte altın çağ olan komünizme giden yolu aydınlatmıştır.
Gerici medya, Yoldaş Basavaraj’ın ölümündeki vahşeti ve devrime indirilen darbeyi zevkle anlatmakta; Hindistan devleti, Maoist Partinin yenildiğini ve köşeye sıkıştığını ilan etmek için aceleyle “zafer” açıklamaları yapmaktadır. Oysa bunu daha önce sayısız kez yapmış ve her defasında kendi sözlerini yutmak zorunda kalmıştır. Gerçekte bu açıklamalar, Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in sarsılmaz gücü karşısındaki zayıflıklarını gözler önüne sermektedir. Partiyi ve Halk Savaşını yenemeyen gerici güçler, tek çare olarak katliamlara, sahte çatışmalara, soykırıma ve sözde saygı gösterdikleri “insan haklarını” tamamen hiçe saymaya başvurmaktadırlar.
Ancak dünya tarihi ve Hindistan halkının yiğit mücadelesi şunu kanıtlamaktadır: Tüm bu gerici şiddet, devrimi söndüremez. Her bir kan damlası, devrimin çocuklarını yeniden doğurur. Onlar, üzerlerine düşen rolü cesaretle üstlenerek düşen yoldaşların ve savaşçıların silahlarını alırlar, büyük Hint halkının devrimci geleneklerini onurlandırırlar ve Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’i yeni kadrolar ve önderlerle besleyerek Halk Savaşı yolunda ilerlemeyi sürdürürler.
Nisan ayında Kerregutta dağlarında başlatılan ve on binlerce askerin katıldığı kuşatma, Modi’nin gerici rejiminin ne denli çaresizliğe düştüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu savaşçıları, sınırlı kaynaklar ve silahlarla destansı bir direniş sergilemişlerdir. Karşı devrimciler, binlerce asker, ağır silahlar ve insansız hava araçlarıyla Chhattisgarh bölgesinde başlattıkları bu vahşi kuşatma operasyonuyla Hindistan’daki devrimci hareketi boğabileceklerini hayal ediyorlardı. Oysa bu bölge, devrimin kalbidir ve yüzyıllardır baskı altında tutulan, topraklarından sürülen ve kimlikleri silinmeye çalışılan Adivasi halkının anavatanıdır.
Ormanlar yakıldı, köyler yok edildi ve on binlerce insan emperyalist madencilik şirketlerinin çıkarları doğrultusunda göçe zorlandı. Ancak HKP (Maoist) önderliğindeki Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu bu yağmaya direndi; düşmanı askerî eylemlerle diz çöktürdü, halkı kitlesel olarak seferber etti ve yeni halk iktidarı üsleri kurarak halkı savundu.
On yıllardır süren Halk Savaşını yürüterek yoksul köylüler ve Adivasi halkı arasında derin kökler salan HKP (Maoist), Halk Savaşının ve Marksizm-Leninizm-Maoizm’in bayrağını Hindistan’da ve dünyada yakıcı bir meşale gibi yükseltti. Hindistan’daki bürokratik-toprak ağası devlet için, emperyalist tekeller için ve bölge ile dünyadaki tüm emperyalist-gerici planlar için bir kâbusa ve en büyük tehdide dönüştü.
Korkudan titreyin, ey emperyalistler ve gericiler! Çünkü siz, yenilmez Halk Savaşını da her şeye kadir Marksizm-Leninizm-Maoizm’i de ne şimdi yenebildiniz ne de gelecekte yenebileceksiniz!
Yoldaşlar,
Tarihsel bir dönüm noktasında yaşıyoruz: Emperyalizmin çözülme krizinde bir sıçrama anına tanıklık ediyoruz. Tahammül edilemez sömürü ve baskı, dünyanın dört bir yanında kitlelerin kendiliğinden ayaklanmalarını doğuruyor; burjuvazinin ekonomik, siyasî, askerî ve ideolojik krizi tarihsel zirvelere ulaşıyor ve bu fırtınalı ortamda proletaryanın ve ezilen halkların devrimci güçleri doğup çelikleşiyor.
Yeni güçler, devrim bayrağını yüksek tutanlarla buluşmak üzere yenilenmiş bir güçle sahneye çıkıyor. Bu bayrağı yükseltenler, emperyalizmin, revizyonizmin ve gericiliğin son otuz yıldır sürdürdüğü Kanlı Karşıdevrimci Genel Taarruz’a karşı kendi kanlarıyla ve büyük fedakârlıklarla direndiler. Bu saldırılar, Marksizm-Leninizm-Maoizm önderliğindeki Halk Savaşlarına ve Ulusal Kurtuluş Hareketlerine karşı yürütülmüştür.
Ancak bu direniş, yalnızca sürmekte olan kahramanca Halk Savaşlarıyla değil, aynı zamanda 7 Ekim Savaşı’nda Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketinin silahlı mücadelesiyle de somut şekilde temsil edilmiştir. Bu, anti emperyalist mücadelenin bir dönüm noktası işareti ve komünistlerin inisiyatifi ele almaları gereken yeni devrimci savaşların habercisidir.
Emperyalizmin bütün çelişkileri keskinleşmektedir; Amerika öncülüğündeki “Pax Americana”nın on yıllar boyunca biriktirdiği çelişkiler artık gün ışığı gibi açık biçimde görünür hâle gelmiştir.
Son yıllarda ABD emperyalizmi, nükleer bir süpergüç olan Rusya ve sosyal-emperyalist Çin gibi diğer emperyalist güçlerle rekabet içinde, hegemonik güç konumunu koruyabilmek için stratejik önceliğini Hint-Pasifik bölgesine kaydırmaya çalışmaktadır. Ancak şu anda Orta Doğu’da batağa saplanmış durumdadır, arka bahçesi olan Latin Amerika’da “kurumuş odunlar” ve “kavurucu güneşten” korkmakta, iç bölgesinde ise -Hint-Pasifik’teki Filipinler ve Hindistan’daki Halk Savaşları karşısında- panik içinde titremektedir. Bu savaşların binlerce kez sona erdiği ilan edilmiştir ama hâlâ sarsılmaz iki engel olarak ayakta durmaktadırlar.
Biz çok iyi biliyoruz ki bir yaratık ne kadar yaralıysa, kendi çelişkilerine ne kadar sıkışmışsa, o kadar vahşileşir, kana susar ve daha acımasız hale gelir. Hindistan, bir milyardan fazla nüfusa sahip bir ülke olarak sınıf ideolojisi olan Marksizm-Leninizm-Maoizm temelinde kahramanca Halk Savaşı yürüten bir Komünist Partiye sahiptir ve bu durum ulusal ve uluslararası ölçekte büyük bir prestij kazandırmaktadır. Bu nedenle Hindistan, emperyalizmin -özellikle de Yankee emperyalizminin- yağma ve sömürüye dayalı karanlık planları için devasa bir tehdit oluşturmaktadır. Yankee emperyalizmi, her yola başvurarak Naksalit mücadelesini zayıflatmakta ve Maoizm’e darbe vurmakta çaresizce ısrar etmektedir.
İşte bu nedenle, bugün Hindistan halkına karşı bir korku kampanyası yürütülmektedir. Bu kampanya, ABD’nin av köpeği olan faşist Brahmanist-Hindutva Modi rejimi aracılığıyla uygulanmaktadır. Bu bağlamda HKP (Maoist), bölgedeki düşman güçlerin karşısına dimdik çıkan bir demir sütun işlevi görmekte, Yankee emperyalizminin dikkatini yoğunlaştırmayı planladığı bu bölgede onun planları için en büyük tehdit haline gelmektedir.
Bu yüzden birkaç düzine kahraman savaşçıya karşı binlerce asker konuşlandırmışlardır. Bu, 2017’den bu yana “halkların ve ulusların hapishanesi” olan eski Hint devleti sınırları içinde yürütülen kanlı “Kagaar Operasyonu”nun (İngilizcede “Son” anlamına gelir) genel çerçevesidir. “Yeşil Av Operasyonu”nun başarısızlığa uğramasının ardından başlatılan bu operasyon, soykırımı derinleştirmeyi, halkı topraklardan temizlemeyi, Hindistan halkını en vahşi sömürüye açık hale getirmeyi, onları feodal iktidara ve bürokratik kapitalizme zincirlemeyi ve ülkeyi emperyalistlerin dünya çapındaki yağma savaşında kölece hizmete sunmayı hedeflemektedir.
Düşman, bunun HKP (Maoist)’i kuşatmak için yeterli olacağını düşündü. Bin kez yanılıyorlar! Asıl kuşatılmış olan, halk kitleleri ve uluslararası proletarya tarafından çevrelenen emperyalistler ve gericilerdir. Ve biz, onların döktüğü her damla kanın intikamını daha fazla Halk Savaşı ile alacağımıza yemin ediyoruz.
Bugün Yoldaş Basavaraj, uluslararası proletaryanın Marksizm-Leninizm-Maoizm’i ve Halk Savaşını savunmak uğruna yaşamını feda eden seçkin önderler zincirinin yeni bir halkasıdır. Düşman onun yok edildiğini sanıyorsa yanılıyor. Onun adı artık her devrimcinin yüreğinde, her gerilla savaşçısının tüfeğinde, her köylünün öfkesindedir.
Yoldaş Basavaraj, yaşamını feda ederken tüm komünistlere ve anti emperyalistlere güçlü bir silahlanma çağrısında bulunmuştur:
“Savaşmaya cesaret et! Kazanmaya cesaret et!”
Hindistan’daki gerici rejim ve emperyalizm, Yoldaş Basavaraj’ın katlini bir zafermiş gibi kutlamakta ve bunu teslimiyet ve tasfiye çağrılarıyla fırsata çevirmeye çalışmaktadır. “Savaşmak demek ölmek, savaşmamak demek hayatta kalmak” gibi söylemlerle halkı korkutup suçlarını serbestçe işlemeyi amaçlamaktadırlar. Ancak bu asla gerçekleşmeyecek; çünkü bu halkın mantığına ve tarihin yasalarına aykırıdır.
Savaşta ölümsüzleşen yoldaşlarımızın ölümü, bizi bu ihaneti yapanlara, teslimiyetçilere, tasfiyecilere ve fırsatçılara karşı en derin sınıf kiniyle doldurmaktadır. Kimisi en düşük düzeyde muhbirlik yapmakta, kimisi en iğrenç ve çürümüş söylemlerle halkı yolundan -yani Marksizm-Leninizm-Maoizm önderliğindeki Uzun Süreli Halk Savaşından- saptırmaya çalışmaktadır.
Yoldaş Basavaraj’ın sözlerini hatırlayalım ve onlardan öğrenelim:
“Düşmanın ülke çapındaki çok yönlü saldırısını, devrimci ideoloji ve politikaya, siyasî-askerî çizgimize ve Uzun Süreli Halk Savaşı çizgimize sarsılmaz bir güvenle kararlı bir mücadele vermeden yenmek mümkün değildir. (…) Tarihsel gerçek şudur: Zafer, cesaret ve yiğitlikle savaşanların olacaktır. (…) Halk Savaşımızda defalarca kanıtlanmıştır ki Partimizi, Halk Kurtuluş Gerilla Ordusunu ve halkın siyasal iktidar organlarını düşman saldırılarından korumak, yeni zaferler kazanmak, büyük sıçramalarla ilerlemek ve düşmana daha büyük kayıplar verdirmek için cesaretle, yiğitlikle ve fedakârlık iradesiyle savaşmak şarttır. Düşmana karşı saldırılarımız her zaman sınıf kini, korkusuzluk ve kararlılıkla yürütülmelidir. Şunu kavramalıyız ki siyasal hedefimize ulaşmak ve halkın çıkarlarını gerçekleştirmek fedakârlıklar olmadan mümkün değildir.”
“… düşman güçlerine karşı ön safta cesurca savaşmak gerekir.”
(HKGO’nun gelişimine yaslanalım! Eksikliklerin üstesinden gelelim! Zorluklara göğüs gerelim!, Yoldaş Basavaraj, 2014)
Kızıl bayraklarımızı Yoldaş Basavaraj’ın yüce anısı önünde eğiyoruz. Kanımız, intikam arzusuyla kaynıyor. Sınıfımızın kahramanlarının belirlediği yolda, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in ışığında, Yeni Demokratik ve sosyalist devrimlerin zaferi için verilen silahlı mücadeleyi son nefesimize dek sürdüreceğimizin sözünü yineliyoruz.
Özel ve Acil Çağrı
Enternasyonal Komünist Birlik, tüm Marksist-Leninist-Maoist partileri ve örgütleri, tüm demokratik ve anti emperyalist yapıları, Yoldaş Basavaraj’ın anısına, HKP (Maoist)’i ve Hindistan’daki Halk Savaşını savunmaya ve halka karşı başlatılan savaş -özellikle Kagaar Operasyonu- karşısında durmaya çağırmaktadır.
Bu kampanya, Hindistan’daki Devrim Şehitlerini Anma Haftası olan 28 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında başlayıp bu dönemi kapsayacak şekilde en kısa sürede başlatılmalıdır.
Maksimum kararlılık ve cesaretle harekete geçmeliyiz: Parti ve Halk Savaşını destekleyen eylemlerin sayısını ve niteliğini artırmalı, güçlü ve etkili eylemler geliştirmeliyiz.
Halka karşı yürütülen savaşı teşhir eden her türlü eylemi gerçekleştirmeliyiz:
Halkın vicdanını uyandırmak ve tüm devrimci ve ilerici güçleri Kagaar Operasyonuna, soykırıma, “sahte çatışmalara”, yargısız infazlara, köylülüğün, Adivasi topluluklarının ve diğer ulusal azınlıkların haklarının açık ihlâline ve politik tutsaklara karşı yürütülen saldırılara karşı mücadeleye çağırmalıyız.
Militanlar, aktivistler ve kitleler arasında Yoldaş Basavaraj için anma oturumları düzenlemeli; onun yaşamını, politik ve teorik çalışmalarını incelemeliyiz. Enternasyonal Komünist Birlik, önümüzdeki haftalarda Yoldaş Basavaraj’ın yaşamına adanmış bir materyal hazırlayacak ve bu, Uluslararası Komünist Hareket için eğitim ve ideolojik biçimlenme aracı olacaktır.
Enternasyonal Komünist Birlik, Uluslararası Komünist Hareketin tamamını şu çağrıda birleşmeye davet etmektedir:
Yoldaş Basavaraj’ın anısına güçlü bir kampanya yürütmek; Hindistan’daki Halk Savaşını ve HKP (Maoist)’i desteklemek ve halka karşı yürütülen savaşa karşı durmak için eylemleri, kampanyaları, etkinlikleri ve toplantıları iki katına çıkaralım!
Enternasyonal Komünist Birlik
Mayıs 2025