21 Mayıs, Çarşamba
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

Anasayfa » “Eşşaab Yurid Iskat’en- Nizam”*

“Eşşaab Yurid Iskat’en- Nizam”*

23 Aralık 2019
içinde Dünya, Güncel
lübnan 01

lübnan 01

39
PAYLAŞ
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşWhatsappTelegram
Google Haberler Google Haberler Google Haberler
ADVERTISEMENT

Dünya genelinde ezilenlerin emperyalist kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı sesini yükseltiyor. Kapitalizm içinde olduğu çoklu krizden çıkamıyor. Emperyalistler arası güç dengesi bozulmuş durumda. Kitleler memnun değil ve öfkelerini sokaklarda gösteriyor fakat toplumsal altüst oluş için bu yeterli değil. Objektif koşulların uygunluğu en üst seviyede olsa bile sübjektif gücün (devrimci ve komünist örgütlerin) olmayışı nedeniyle ezilenlerin hareketi yeni bir dünya yaratmaya yetmiyor.

KAPİTALİZM KRİZ İÇİNDE DEBELENİYOR

Tarihsel süreç içinde kapitalizmin en ağır krizlerini, devasa boyutta meta kıyımıyla aştığına defalarca tanık olundu. Her bir kriz süreci işçi sınıfı ve ezilen kesimler adına devrim için muazzam koşullar yarattı. Kapitalizmin bu kriz süreçlerin, sisteme karşı proletaryayı savaştıracak devrimci bir öznenin yetkin olmayışı bu muazzam olanakların devrimle taçlandırılamamasının nedeni olmuştur. Başka bir deyişle objektif koşullarda, sübjektif gücün yeterli olmayışı nedeniyle toplumsal altüst oluş gerçekleşmemiş, kapitalizm krizini aşmıştır.

SOSYALİZM GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR

“Tarihin sonu”, “ideolojiler öldü” denilerek sosyalizme karşı “zafer” ilan edilirken bugün sokaklardan yükselen ses sosyalizmin güncel ve yakıcı ihtiyaç olduğunun işaretidir. Özel mülkiyet, artı-değer sömürüsü ve azami kar hırsı yani kapitalizm var oldukça sosyalizm her daim güncelliğini koruyacaktır.

Proletaryanın zincirlerini kırması ve tarihsel misyonunu oynaması kendisi için sınıf olmasıyla mümkündür. Proletarya ekonomik taleplerinin yanında siyasi taleplere yöneldikçe, kendisi için sınıf olacaktır. Kendisi için sınıf olma bilinci veya siyasi taleplere yönelme, işçi sınıfının kendiliğinden ulaşacağı bir bilinç olmayıp, bu bilinç işçi sınıfına onun öncü ve örgütlü kurmayı tarafından taşınacaktır. Mesele tam da burada düğümlenmektedir. Objektif koşulların uygunluğuna rağmen sübjektif gücün yetersizliği nedeniyle kapitalizmi alaşağı edecek devasa güç, tarihi misyonunu oynamaktan oldukça uzaktır. Dahası proletarya, sendikaların, reformist, revizyonist ve oportünistlerin etkisi altında burjuvaziye karşı iktidar mücadelesi yerine burjuvazi için iktidar mücadelesi vermektedir.

Proletarya, ekonomik talepler eksenli kendiliğinden hareketler ile onu burjuvazinin karşısına çıkaracak – savaştıracak bilimsel ideolojiye ulaşamaz. İktidar hedefli, siyasi taleplerle kendiliğindenci hareketten çıkmış ve bir sınıf hareketine dönüşmüş mücadele proletaryayı burjuvazinin karşısına çıkarabilir. Bu ancak ve ancak sübjektif güç olarak nitelendirdiğimiz devrimci öznelerle mümkün olabilir.

İşçi sınıfının proleter ideolojiyle donanmış, iktidar bilinciyle mücadele eden bir Komünist Parti yoksa hiçbir şeyi yok demektir. Sınıf mücadelesinde proletaryayı burjuvazinin karşısına çıkaracak ve bu mücadeleyi zaferle sonuçlandıracak ek güç KP’dir. Proletaryanın kendiliğinden hareketlerini, proletar ideolojinin süzgecinden geçirecek, sınıf mücadelesinde maddi bir güce dönüştürecek olan güç de KP’dir.

DEVRİMCİ ÖZNE OLMAZSA OLMAZDIR

Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya gelişen kitlesel eylemlerde, hükümetlere geri adım attıran eylemler oldu. Lübnan’da Hariri istifa etti. Şili’de metro zammı geri çekildi. Kitle hareketlerinde baskın olarak yükselen ses “adalet.” Yoksulluğa, işsizliğe, pahalılığa karşı gelir eşitsizliğinin giderilmesi istenmektedir. Ekonomik talepler doğrultusunda sokaklar yangına dönüşmüş halde. Yazının başlığındaki slogan ise kitlelerin siyasi talepleri olan ve özlemini duydukları gerçek adalet sesinin Lübnan sokaklarından yükselmesidir. Fakat bu kitleye yön veren ağırlıklı düşünce değildir. Bu nesnel durum sübjektif gücün devrimci öznenin olmazsa olmaz olarak önemini göstermektedir.

FIRTINA YAKLAŞIYOR

Bugün dünyada ve Türkiye’de objektif koşullar devrim için hiç olmadığı kadar uygundur. Buna mukabil sübjektif güç de hiç olmadığı kadar zayıftır. Dünya genelinde devrimci hareketlerde göreceli bir gerileme söz konusu. Sınıf hareketlerine dönüşecek niteliğe sahip kitle hareketlerine karşın devrimci hareketler bu ayaklanmalara yön verecek düzeyde değildir.

Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan kitlesel ayaklanmaların ülkemizde de yaşanma zemini oldukça yüksektir. “Başkanlık” adı verilen faşist saldırganlık, ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun ezilen kesimler üzerinde yarattığı baskının oluşturduğu bir basınç söz konusudur. Bu basıncın bir noktada Gezi İsyanındaki gibi bir patlama yaratacağı nesnel bir durumdur.

Mesele ayaklanmanın olup olmamasından ziyade bu ayaklanmaya önderlik edecek sübjektif gücün hazır olup-olmamasında düğümlenmektedir. Bu nesnel gerçeklik kendini en yakıcı biçimde Gezi İsyanında göstermiştir. İsyan sonrası yapılan değerlendirmelerin ortak noktası devrimci öznelerin hazırlıksız yakalanmasıydı. Hazırlıktan kasıt, kendiliğinden oluşan hareketleri burjuva iktidarını parçalayacak bir isyana dönüşmesinde kitlelere önderlik etme, sınıf savaşımında sevk ve idare gücü göstermektir.

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sloganı Gezi sürecinde öne çıkan sloganlardandı. Eskisi gibi olmaması gereken en önemli şey sübjektif güçtür. Proletarya Partisi geçmişin deneyimiyle, bugün alttan alta biriken öfkenin patlama anına hazır olmalıdır. “Savaşa göre şekillenme”, gelişen – gelişmekte olan kitlesel hareketlere önderlik edebilme ve etmeyi de içine alan bir genişlikte olmalıdır. Meselenin nirengi noktası olan sübjektif gücün proletaryanın en çok ihtiyaç duyduğu anda hazır olması en acil görevlerimiz arasındadır. Sübjektif gücün rolünü oynaması gereken anda yetersiz kalması devrimin birkaç on yıl daha ertelenmesiyle eş anlamlıdır.

“Devrim kitlelerin eseridir” fakat önderliği olmayan kitlesel eylemler kontrolsüz bir güçtür. Sorunun asıl merkezine yönelmeyen bir kitle hareketi parladığı gibi sönmeye mahkumdur.

Bu anlamıyla MLM’lerin emperyalizm ve devrimler çağında, kapitalizm çoklu krizini yaşarken, dipten gelen dalga akın akın büyürken sübjektif gücü hazırlama ve güçlendirme sorumluluğu her zamankinden daha ağırdır.

Sübjektif güç olarak Proletarya Partisi için Demokratik Halk Devrimi ve Halk Savaşındaki nicel durumu, sağ tasfiyeci hizbin yarattığı tahribatlar, egemen sınıfların her türlü saldırısı gibi dışsal koşullar bir neden değil sonuçtur. Sınıf mücadelesinin geliştirilmesinde dışsal koşullar belirleyici değildir. Sübjektif güç bizzat sınıf savaşımı içinde gelişir, güçlenir ve çelikleşir. Bunun tersi, sınıf mücadelesinden yalıtık bir güçlenme düşünülemez. Yaşanan sorunların ve sürecin ağırlığının etkileri hafifsenemez ve engelleyici unsur olarak karşımızda durmaktadır fakat bu dışsal koşullar sınıf mücadelesinin geliştirilmesinin ve sübjektif gücün güçlendirilmesinin önünde belirleyici etken değildir.

Dünyada ve Türkiye’de sınıf mücadelesinin giderek çetinleştiği süreç yaşanıyor. Sistemin yarattığı sorunlara karşı kitlesel protestolar her geçen gün artıyor. Olgunlaşan objektif koşullar sübjektif gücün rolünü oynayacağı güçlü bir zemin sunuyor. Tüm enerjimizi, objektif koşulların yarattığı muazzam olanakları sübjektif gücü güçlendirmek için kullanmalıyız. Halk bu düzenin yıkılmasını istiyor!

*Lübnan’daki protestolarda atılan slogan: Halk bu düzenin yıkılmasını istiyor.

*Bu yazı Yeni Demokrasi Gazetesi’nin 12 Aralık 2019 tarihli 50. sayısından alınmıştır.

Share39TweetSendShareScanSend
Önceki Yazı

Georges Abdallah’tan Lübnan’daki eylemlere dair açıklama

Sonraki Yazı

Dersim Pülümür’de 4.2 şiddetinde deprem oldu

Related Posts

HKP (Maoist)
Dünya

HKP (Maoist) Genel Sekreteri Basavraj’ın ölümsüzleştiği iddia edildi

21 Mayıs 2025
Güncel

ÖHD’li Avukat Ruken Gülağacı gözaltına alındı

21 Mayıs 2025
Güncel

Barış Akademisyeni Cenk Yiğiter silahlı saldırıya uğradı

20 Mayıs 2025
Güncel

Zorlu Holding iki bin işçiyi işten atacak

20 Mayıs 2025
Güncel

İbrahim Kaypakkaya ve mayıs ayı şehitleri paneli gerçekleştirildi

20 Mayıs 2025
CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), quality = 90
Güncel

Açlık grevindeki tutsaklar hapishane müdürü tarafından tehdit edildi

19 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
DERSİM PULUMUR DEPREM

Dersim Pülümür'de 4.2 şiddetinde deprem oldu

Hakkımızda

Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi; işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

2024 Yeni Demokrasi – Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi | işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
  • Tüm Haberler

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler

Copyleft 2020, dizayn yeni demokrasi
İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz:[email protected]