Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 11 Aralık’ta Meclis’e gelecek olan bütçe yasa teklifine dair birçok ilde basın açıklaması yaptı. Taleplerin sıralandığı açıklamalarda emekçilere çağrı yapılarak, “Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim” denildi.
İSTANBUL
“SAVAŞTAN DEĞİL HALKTAN YANA BÜTÇE”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İstanbul’da bulunan Kartal Meydanı’nda halktan yana bütçe talebiyle miting düzenledi. Mitinge, KESK’e bağlı sendikaların yanı sıra devrimci işçi sendikaları, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekili Kezban Konukçu, Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü katıldı.
Eylemde, KESK’e bağlı sendikaların yanı sıra Limter-İş, Dev Yapı-İş, İnşaat-İş, TOMİS ve Dev Tekstil-Sen katılarak, “Savaşa değil, eğitime, sağlığa, emekçiye bütçe” pankartıyla yürüdü. “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” ana pankartı arkasında yürüyen sendikalara Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası da katıldı.
Başak Marmaray durağından başlayan yürüyüş kortejinde halktan, emekten, sağlıktan, eğitimden yana bir bütçe talebi, İsrail’in soykırım saldırılarına karşı Filistin’le dayanışma, TTB’ye kayyum atanmasına dönük tepkiler ön plana çıktı.
Yüzlerce kamu emekçisi, sloganlarla yürüyerek Kartal Meydanında yan yana geldi. Miting, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başladı.
BOZGEYİK: KRİZİN EN ÖNEMLİ NEDENİ SAVAŞ POLİTİKALARI
Mitingde söz alan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, son yıllarda hayata geçirilen anti-demokratik uygulamaların yarattığı siyasi krizin çoklu krizler ve ekonomik krizle bütünleştiğini söyledi. Krizin en önemli nedeninin kapitalist sömürü düzeni ve bu düzenin devam ettirilmesi için uygulanan savaş ve çatışma politikaları olduğunu belirten Bozgeyik, açık bir faşizmle karşı karşıya olduklarını söyledi. Bu nedenle KESK olarak barıştan yana olduklarının altını çizen Bozgeyik, Anayasa tartışmalarıyla inşa etmeye çalışılan rejimin eksik taşları da döşenerek faşizmin tam kurumsallaşmasının hedeflendiğini vurguladı.
Dünyanın dört bir yanında savaş, işgal ve soykırım politikalarının artarak devam ettiğini kaydeden Bozgeyik, “İsrail’in Filistin halkına yönelik işgal ve soykırım politikaları, yine ülkemizde Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı savaş, baskı ve kayyum politikaları krizi daha fazla derinleştirmekte, demokratik haklarımıza yönelik baskıları arttırmaktadır” dedi.
FİNCANCI: BİZİM TARİHİMİZ ONLARIN TANIMLADIĞI AMAÇLARIN ÇOK ÖTESİNDE
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, mahkemenin görevden alma kararında “amaç dışı faaliyetlerin” gerekçe gösterildiğine işaret ederek, “Oysa bizim tarihimiz, onların bize tanımladığı amacın çok çok ötesindedir. Biz, tarih boyunca onlara göre amaç dışı faaliyetlerle yoğurulmuş bir meslek örgütüyüz. Çünkü ‘Özgürlükten tasarruf edilmez’ diyen abilerimiz, ablalarımız var bizim. Birlikte mücadele ettiğimiz, ‘Sağlıktan tasarruf edilmez’ diyenlerimizle beraber bu yollarda yürüdük. Özgürlük, adalet, demokrasi olmadığında toplumun sağlıklı olabilme olanağının olmadığını biliyoruz. O nedenle biz, bize tanımlanan o amaçların ötesinde halk sağlığını koruma görevimizin bilinciyle özgürlükler için de mücadele ediyoruz. Demokrasi için de mücadele ediyoruz. Adalet için de ve en başta barış için de mücadele ediyoruz” dedi.
DİYARBAKIR
KAYYIMA KARŞI MÜCADELE HAKTIR
KESK Diyarbakır’da ise İstasyon Meydanı’nda miting düzenledi. Meydana yürüyüş sırasında sık sık “Biji berxwedana kedkaran”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” ve “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atıldı. Kitle yürüyüşün ardından kurulan sahne önünde bir araya geldi. Mitingin yapıldığı alana, Kürtçe ve Türkçe “Jin, Jiyan Azadî” “Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe istiyoruz”, “Emekçiler üretiyor, sermayederler yiyor”, “Savaşlara değil, barışa bütçe”, “Kayyum irade gaspıdır”, “Halkın payı, savaşa gitmesin” yazılı pankartlar asıldı.
Miting emek ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşuyla başladı.
YEŞİL: MÜCADELE HAKTIR
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, ülkede her gün yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Yıllardır kayyum uygulamasıyla halkın seçilmişlerini tutuklayan, yargıyı denetim altına sokan AKP iktidarı en asgari hukuk normlarına karşı tahammülsüzlüğe devam ediyor. TTB’yi hedef alan davada Merkez Konsey üyeleri görevden alınmıştır. Bu karar bu iktidarın tüm muhaliflere, emek ve meslek örgütlerine gözdağı verme girişimidir. Bizler geçmişten bugüne emek, demokrasi ve barış mücadelesinde omuz omuza yürüdüğümüz TTB’nin karşı karşıya kaldığı hukuksuzluğu tanımıyoruz. İktidarın bu kayyım politikalarına karşı özgürlük, eşitlik, adalet yoksa ‘mücadele haktır’ diyoruz. Bu mücadeleyi inanç ve kararlılıkla hep birlikte sürdüreceğiz” dedi.
ANKARA
“ZAMLAR YAĞMUR GİBİ YAĞIYOR”
Evrensel’de yer alan haberde, Ankara Sakarya Caddesinde yapılan açıklamada, “İşsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. Bu koşullarda ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. Milyonlarca kamu emekçisi maaşı bugün emekliliğine yansıtılmayan 8 bin 77 TL’lik ‘ilave seyyanen ödenek’ ile birlikte yoksulluk sınırının yarısına ulaşmıyor” ifadeleri kullanıldı.
Yeni ekonomi modeli adı altında başlatılan yeni saldırı dalgası ile emekçilerin elinde kalan son haklarına da göz koyulduğu belirtilen açıklamada, “Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve bütçe kanun teklifinden oluşan bu ‘yeni’ Bermuda Şeytan Üçgeniyle: Ücretlerimizi-maaşlarımızı gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen enflasyona göre artırmayı, böylece enflasyon farkı ödemesini kaldırmayı hedefliyorlar. Emekli olma yaşını yükseltmek, emekli aylıklarını daha da düşürmek istiyorlar. Sosyal harcamalara, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine yapılan harcamaları daha da kısmayı, özelleştirmeleri tüm hızlıya sürdürmeyi hedefliyorlar. Vergi reformu adı altında çalışanlara ve halka daha çok vergi, ‘esnek çalışma’ adı altında daha çok sömürü dayatmak, kıdem tazminatını ortadan kaldırılmak istiyorlar” ifadelerine yer verildi.
İZMİR
“BÜTÇE TEKLİFİNDE EMEKÇİLER YOK”
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan KESK İzmir Şubeler Platformu üyeleri, “Sefalete Teslim Olmayacağız”, “Savaşa Değil Emekçiye Bütçe”, “Vergide Adalet İstiyoruz”, “İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz” sloganları eşliğinde eski Halkbank binası önüne yürüdü. Açıklamaya çeşitli kitle örgütü temsilcileri de destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinde kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin, asgari ücretlilerin, çiftçilerin, esnafların, kadınların ve gençlerin yer almadığını belirtti.
“SERMAYEYE VERGİ İSTİSNASI, EMEKÇİYE VERGİ YÜKÜ”
Bütçede, sermayeye, patronlara bol kepçe vergi istisnası, muafiyeti ve teşvikin olduğunu söyleyen Güven, “Faizden beslenenlere, silah tekellerine, rantiyecilere kıyak, yandaş müteahhitlere dolar kuru üzerinden hazine garantisi var” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZ İÇİN 1 ÖĞÜN ÜCRETSİZ, SAĞLIKLI YEMEK İSTİYORUZ”
“Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı ‘emekten yana, demokratik halk bütçesi istiyoruz’ diyerek omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için ortak mücadeleyi birlikte örelim” diyen Güven, 2024 bütçesine ilişkin taleplerini şu şekilde sıraladı;
- Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
- Vergide adalet istiyoruz.
- Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.
- Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
- Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.
- Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.
- Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.
- Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.
- Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
- İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.
- Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.
- Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.
ÇORUM
“ÖZAK TEKSTİL İŞÇİLERİNİN HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ”
KESK Çorum Şubeler Platformu, yaptığı bütçe açıklamasında 6 gündür direnişte olan Özak Tekstil işçilerine selam gönderdi.
“Emekten ve halktan yana bir bütçe” talebiyle Çorum Kadeş Barış Meydanı’nda bir araya gelen KESK üyeleri, Özak Tekstil işçilerinin yanında olduklarını bildirdiler. Eğitim-Sen Çorum Şube Sekreteri Sezgin Kundukan, Urfa’da direnişte olan Özak Tekstil işçilerinin üzerindeki ablukanın kaldırılması gerektiğini belirterek, Öz İplik-İş’ten istifa edip BİRTEK-SEN’de örgütlenen işçilere yönelik baskının sona ermesi gerektiğini bildirdi. Kundukan, Çorumlu kamu emekçileri olarak Özak Tekstil işçilerinin haklı mücadelesinin yanında olduklarını söyledi.

Kadeş Barış Meydanı’nda siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasında konuşan KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma, “21 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yönetenler ülkenin geleceği hakkında da yıllardır hep nutuk attılar, masallar anlattılar. ‘2023’te kişi başına milli gelir 25 bin dolar olacak, işsizlik yüzde 5’e, enflasyon tek basamaklı rakamlara inecek. Türkiye dünyada ilk 10 ekonomi arasına girecek’ dediler. Ama her geçen gün düne göre daha yoksullaştık. Daha güvencesiz hale geldik. Geldiğimiz noktada işsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor” dedi.
DENİZLİ
“VERGİ, EMEKÇİLERDEN DEĞİL SERMAYEDEN ALINSIN”
Basın açıklamasını okuyan KESK Denizli Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Özdemir, bütçenin halk için değil sermaye için hazırlandığına dikkat çekerek, hazırlanan bütçenin KESK olarak kabul edilemeyeceği, verginin emekçilerden değil sermaye sınıfının haksız servetinden alınması gerektiği ifade etti.
TTB’ye yönelik hukuksuz kararı da eleştiren Özdemir, “Urfa Özak Tekstil işçilerine yönelik sendikal baskılara karşı KESK Denizli Şubeler Platformu olarak işçilerin yanımda olduğumuzu tekrar ifade ediyoruz” dedi.
SAMSUN
“HALK İÇİN BÜTÇE”
KESK Samsun Şubeler Platformu Süleymaniye Geçidinde yaptığı basın açıklamasıyla 2024 bütçesine dair taleplerini dile getirdi.
Açıklamaya KESK üyelerinin yanı sıra emekten yana siyasi partiler ve dernekler de katılarak destek verdi. Açıklamada “Sermaye Değil Halk İçin Bütçe”, “Savaşa Değil Halk İçin Bütçe”, “AKP Elini Cebimizden Çek” sloganları atıldı. Açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Orkam Sen Şube Başkanı Erdem Avcı okudu
Açıklama öncesi TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınmasıyla ilgili konuşan Avcı; “Hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu yürekten hissedenler, pandemide ve 6 Şubat depreminde halkın yanında yer alarak gecesini gündüzüne katanlar hukuksuz bir kararla cezalandırıldı. KESK olarak bu hukuksuzluğu kınıyoruz. Emek, barış ve demokrasi mücadelesinde birlikte yol yürüdüğümüz, yaşamın, yaşatmanın, barışın yanında yer alan TTB ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz” dedi.
Avcı KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak, sadece kendileri için değil, bu ülkede insanca bir yaşamayı hak eden tüm yurttaşlar için “Emekten Yana, Demokratik bir Halk Bütçesi İstiyoruz” demek için alanlarda olduklarını belirtti.
Bugün başta İstanbul Kartal Meydanı ve Diyarbakır İstasyon Meydanındaki mitingler olmak üzere Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a tüm memlekette omuz omuza olduklarını belirten Avcı; Yaklaşık bir aydır TBMM’de 2024 bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Ancak mevcut iktidar bu teklifin içyüzünü halkın, emekçilerin öğrenmesini, bütçe hakkına sahip çıkmasını istemiyor. Her şeyin kapalı kapılar ardında kalmasını, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinin alelacele kabul edilmesini istiyor. Cambaza bak oyunu ile dikkatleri başka yöne çekmek, gündemini değiştirmek için elinden geleni yapıyor” dedi.
Avcı son olarak şunları söyledi; “Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı” Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!” Diyerek omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim.
(HABER MERKEZİ)