10 Mayıs, Cumartesi
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

Anasayfa » Keşmir Gerilimi: Yeni Bir Savaş Kapıda mı?

Keşmir Gerilimi: Yeni Bir Savaş Kapıda mı?

10 Mayıs 2025
içinde Dünya, Yazılar
Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşWhatsappTelegram
Google Haberler Google Haberler Google Haberler
ADVERTISEMENT

Her geçen gün yeni bir kriz üreten emperyalist-kapitalist sistem sürekli olarak savaş riskini gündeme getiriyor. Sistemin doğasında var olan çıkar çatışmaları, kalıcı çözümsüzlükler ve yeniden üretilen krizler, savaş atmosferini dayatıyor. Son dönemde gözler Trump ve Çin arasındaki rekabete çevrilmişken Hindistan’da gerçekleşen saldırı bölgedeki gerilimi tırmandırarak Pakistan ile Hindistan arasında yeni bir askeri çatışma riskini gündeme getirdi. 22 Nisan’da Hindistan’ın Pahalgam kasabasında 26 kişinin ölmesiyle sonuçlanan saldırı, iki ülkenin ilişkilerinin hangi düzeyde ilerleyeceğine dair soru işaretleri yarattı.

İki ülke arasındaki gerilim Ağustos 1947’de Hindistan’ın İngiltere’den bağımsızlığını kazanması ile Hindistan ve Pakistan adlarıyla iki yeni devlet kurulmasına dayanıyor. Keşmir bölgesinin Hint yönetimi altında kalması nedeniyle 1947-1948 yılları arasında patlak veren ilk savaş Keşmir’in ikiye bölünmesiyle sonuçlandı. Hindistan “Cammu ve Keşmir” eyaletlerini kurarken Pakistan “Azad Keşmir” ve “Gilgit-Baltistan” bölgelerinin kontrolünü sağladı.

Bugüne kadar yaşanan dört büyük savaş ve sayısız sınır çatışmasının temelinde Keşmir sorunu yatıyor. 1949 ateşkesiyle belirlenen sınır hattı büyük oranda değişmedi, ancak gerilim ve çatışmalar devam ediyor.

2001’de Hindistan Parlamentosu’na düzenlenen saldırı ve 2019 Pulwama saldırısı iki ülkenin yeniden savaş pozisyonuna geçmesine yol açmıştı.

22 NİSAN’DAN SONRASI

Hindistan, 22 Nisan’daki saldırıyı Pakistan destekli Direniş Cephesi adlı gruba bağlarken Pakistan bu iddiaları reddetti. Bu olayın ardından Hindistan, Pakistan ile 1960’ta imzalanan İndus Suları Anlaşması’nı askıya aldı, diplomatik ilişkileri azalttı ve Pakistanlı diplomatları sınır dışı etti. Pakistan ise buna karşılık Hint vatandaşlarına verilen vizeleri iptal etti, hava sahasını Hindistan’a kapattı ve ticari ilişkileri durdurdu. Pakistan, Hindistan’ın İndus Suları Anlaşması’nı askıya almasını “casus belli” yani savaş sebebi olarak değerlendirdi. 6 Mayıs’ta ise Hindistan’ın başlattığı saldırıda 26 kişi hayatını kaybetti.

1960 yılında imzalanan İndus Suları Anlaşması, İndus Nehri sistemi üzerindeki su kaynaklarının Hindistan ve Pakistan arasında paylaşımını düzenleyerek iki ülke arasında su kaynakları nedeniyle çıkabilecek çatışmaları önlemişti. Bu anlaşmaya göre, İndus, Jhelum ve Chenab nehirleri Pakistan’a; Ravi, Beas ve Sutlej nehirleri ise Hindistan’a bırakılmıştı. Ancak Hindistan’ın bu anlaşmayı askıya alması, Pakistan için ciddi bir tehdit oluşturuyor çünkü ülkenin tarımının ve içme suyu ihtiyacının büyük kısmı İndus Nehri’ne bağlı. Hindistan’ın su akışını kısıtlaması, Pakistan’ı tehlikeye atarken, bu durum Pakistan’ı Keşmir cephesinde karşılık vermeye itebilir. Ayrıca, bu kriz sadece iki ülkeyi değil, Güney Asya’daki çok taraflı su

iş birliği mekanizmalarını da zayıflatma riski taşıyor. Özellikle Çin, bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak su kaynakları üzerindeki baskılarını artırabilir.

İTİDAL MI SAVAŞ MI?

Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asıf yaptığı açıklamada Hindistan’ın her an Pakistan’a saldırabileceğini söyleyerek askeri önlemleri artırdıklarını, Çin, ABD, İngiltere ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeyi gelişmeler hakkında bilgilendirdiklerini duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump ilk açıklamasında 26 kişinin öldürüldüğü Pahalgam’daki saldırıyı kınadı. Trump bir sonraki açıklamasında, Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir sınırında uzun yıllardır var olan gerilimlere işaret ederek “Ama bir şekilde çözeceklerinden eminim. Her iki lideri de tanıyorum” dedi.

Trump’ın yaptığı açıklamalar iki ülkenin henüz savaşa girmeye hazır olmadığını, diplomatik ve ekonomik yaptırımlarla birbirlerine gözdağı vereceğine işaret ediyor. Trump’ın temkinli açıklamaları saldırıyı kınadığını ancak olası bir savaş halinde Hindistan’a askeri destek sunmayacağını ifade ediyor. Hindistan ve Pakistan da nükleer olarak güçlü ülkeler. Olası bir savaş halinde sadece bahsi geçen iki ülke değil bu ülkelerle çıkar ilişkileri bulunan emperyalist ülkeler de etkilenecektir. Trump yönetimi halihazırda Orta Doğu’da devam eden savaşı göz önüne aldığında bir savaşa daha yatırım yapmayacak gibi duruyor. Çin ile devam eden ekonomik gerilim hatırlandığında gerilimlerin daha çok yaptırım olarak kalacağı öngörülüyor. Bölgede ABD’nin yanında bir diğer önemli aktör ise Çin. Zaten ABD’nin etkinlik gösterdiği bir alanda Çin’in olmayacağını düşünmek hata olacaktır.

Bölgedeki dengeler oldukça hassas. ABD ve Çin’in iki ülke ile de ilişkileri var ancak Hindistan ABD; Çin ise Pakistan ile daha yakın ilişkiler kuruyor. ABD, Hindistan ile giderek güçlenen bağlarını yönetmeye çalışırken, aynı zamanda Çin ile yakınlaşan Pakistan ile ilişkilerini hassas bir denge içinde sürdürüyor. Çin ise, Gwadar Limanı projesiyle Pakistan ile olan stratejik iş birliğini derinleştiriyor; bu liman, Çin’in Hint Okyanusu’na açılan kapısı olarak Hürmüz Boğazı’na sadece 400 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Gwadar, Pakistan’ın ekonomik kalkınmasına katkı sağlarken Çin’in bölgedeki nüfuzunu artırıyor ve Hindistan ile olan rekabetinde önemli bir denge unsuru oluşturuyor. Çin, Pakistan’a modern savaş uçakları ve insansız hava araçları sağlamakla kalmayıp, teknoloji transferi yapıyor ve Keşmir meselesinde Hindistan’a karşı örtülü destek veriyor. Ayrıca, Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’nin en kritik parçalarından biri olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (ÇPEK), Pakistan kontrolündeki Keşmir bölgesinden geçiyor. Bu durum, ekonomik, siyasi ve askerî açıdan yükselen Hindistan’ın ÇPEK’e karşı çıkmasına, Hint-Pasifik stratejisini desteklemesine yol açıyor.

Keşmir’in yaklaşık yüzde 20’sini kontrol eden Çin, bu nedenle sorunun aktörlerinden biri. Hindistan ve Pakistan arasında olası bir çatışmada Çin’in tarafsız kalması güçleşirken, Keşmir’de yaşanacak herhangi bir karışıklık ya da bölgesel statüdeki değişiklik, Çin’in ÇPEK üzerinden elde ettiği stratejik kazanımları olumsuz etkileyecektir.

Özetle, iki ülke arasındaki gerilim sadece o bölge arasında sınırlı kalmayacaktır. Bölgede konumlanan emperyalist güçler kendileri için denge sağlamaya çalışacaktır. Halihazırda ticaret savaşları devam ederken olası bir askerî gerilimin kendini dayatıp dayatmayacağı ise merak konusu. Ancak Hindistan ve Pakistan geçmişte ciddi savaşlar yaşadı ve şu anki gerilimin bir savaşa evrilmesi için ABD ve Çin’in savaş koşullarından yararlanmaya karar vermesi beklenmelidir. Genel olarak bu iki devletten birinin onayladığı “yeni koşullar” yani savaş koşulu savaşı olanaklı hale getirir. Oysa “ticaret savaşı” olayında gördük ki emperyalistler henüz dünya savaşına yol verecek düzeyde saldırgan davranmamaktadırlar. Bu nedenle halihazırda çatışmalar devam ediyor olsa da dünya savaşına yol açacak denli bir bölgesel savaş mümkün değil gibi gözüküyor. Çünkü iki ülkenin gerilimi artırması ABD ve Çin’i karşı karşıya getirecektir. Her halükârda bundan olumsuz etkilenen ise bölgede yaşayan halklar olacaktır.

Tags: Hindistankeşmirpakistan
ShareTweetSendShareScanSend
Önceki Yazı

Çalık Holding’ten tazminatını isteyen işçi dövülerek katledildi

Related Posts

Dünya

Maoistlerden eylem: 3 Hint askeri öldü

9 Mayıs 2025
Dünya

Almanya’da Sovyet sembollerine yasak

8 Mayıs 2025
Dünya

Kızıldeniz’de ateşkes kararı alındı

7 Mayıs 2025
Dünya

Hindistan, Pakistan’a hava saldırısı düzenledi: 8 kişi yaşamını yitirdi

7 Mayıs 2025
Dünya

Ahmed Sa’adat işgal devletinin hapishanesinde saldırıya uğradı

6 Mayıs 2025
BİLİM

Durmadan Büyüyen Enerji İhtiyacı ve Üretim Ekonomisi

4 Mayıs 2025

Hakkımızda

Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi; işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

2024 Yeni Demokrasi – Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi | işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
  • Tüm Haberler

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler

Copyleft 2020, dizayn yeni demokrasi
İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz:[email protected]