HABER MERKEZİ- Kamuoyunda Atadedeler olarak bilinen örgüte yönelik soruşturma tamamlandı. İddianamede, bir dönem Kobanê Davasına da bakan eski Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bahtiyar Çolak da örgüt yöneticileri arasında sayıldı.
Ankara Başsavcılığı, aralarında hâkim ve savcıların da bulunduğu 43 kişi hakkında “suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından binlerce yıla varan miktarlarda hapis cezası istemiyle dava açtı. Aralarında Bahtiyar Çolak’ın, “Elçi Başyardımcısı” sıfatıyla 22 ülkenin Ata Dedesi olduğu kaydedilen iddianamede 5600 yıla kadar hapsi istendi. Çolak ise, savcılığa verdiği ifadesinde, suçlamaları reddetti.
Çolak suçsuz olduğunu öne sürerek, “Toplantılarda benim referansım olarak Sayın Devlet Bahçeli’nin ismi okundu ancak bunda benim bir etkim yoktu. Salice Fedakar, Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ve bana referans olmayı kabul ettiğini söyledi. Zaten kamu görevi yürüttüğüm için yeni bir göreve ihtiyacım yoktu. Başlangıçta vatana hizmet için milli duygularla girdim, alınan paraların gruptan çıkan kişilere iade edilmesi nedeni ile şüphelenmedim. Bu nedenle de gruptan ayrılmadım, suçsuzum” ifadelerini kullandı.
İddianamede, Çolak’ın bazı yazışmalarda Cumhurbaşkanı, MİT Başkanı ve Milli Savunma Bakanı’nın isimlerini kullanarak paylaşımlar yaptığı kayıtlara geçti.
İddianamede, bir dönem Kobane Davası’nın görüldüğü mahkemenin başkanlığını yapan eski hâkim Bahtiyar Çolak da şüpheli olarak yer aldı. Çolak’ın örgüt yöneticisi olduğu ve Elçi Baş Yardımcısı olarak görev yaptığı ifade edilerek, örgüt yöneticisi Salice Fedakar ile de karşılıklı hesap hareketlerinin olduğu anlatıldı. İddianamede, Çolak’ın bazı yazışmaları da yer aldı. Buna göre bir yazışmada Çolak, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve yanında Hulusi Akar, Hakan Fidan, İbrahim Kalın, Fahrettin Altun, bugün Katar’a gidiyorlar. Katar emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşecek ve Katar emiri Katar Atadedesi olacak. Bu görüşme ve sonrasının bizim içim çok iyi gelişmeler doğuracağı Başdedemiz Muhammed bey tarafından iletildi. Bizim ve ülkemiz için hayırlısı olsun” ifadelerini kullanıyor. Çolak, bir başka yazışmasında “Bu hafta tüm masalar olarak hareketli bir hafta geçirdik. Önceki belirtilen tarih öncesinde iki İran atadedesi gelmişti. Geçtiğimiz günlerde Katar on iki ataşesi de şu anda Türkiye’ye gelmiştir. İleri ki günlerde diğer atadedeler de gelecektir. CBaşkanımız gelen atadedelerle görüşecek ve tarih ile ilgili kendisiyle bir görüşme 15 Temmuz sonrasında yapılacaktır” diyor.
Çolak, iddianamede yer verilen ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek Salice Fedakar’ı Pınar Taşçı olarak bildiğini, 2019 yılı ocak veya şubat ayında sanal medya programı üzerinden tanıştıklarını kaydetti. Çolak, “Konunun ne olduğunu sordum, ülkenin zor bir dönemden geçtiğini, düşmanlarla topyekûn mücadele edildiğini, ülkenin istikbali için herkese görevler düştüğünü, Sayın Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı ve MİT Başkanı dahilinde kurulma sürecinde olan bir yapıya dahil olduğunu, prosedürler tamamlanarak imzalar atıldıktan sonra yurt içi ve yurt dışında istihbarat toplayacaklarını, MİT’e raporlanacağını anlattı. Ben de devlete hizmet edebileceğimi söyledim. Savcı Hidayet Kaya’nın da Pınar’ın operasyonlara katıldığını söylemesi üzerine itibar edip toplantılara katıldım. Hatta 24 Ocak Elâzığ depremi nedeni ile Pınar Taşçı ve birkaç kişi ile birlikte Elazığ’a giderek bir giyim mağazasından montlar alarak depremzedelere dağıttık. Grubun amacının ticari istihbarat olduğunu biliyordum. Referans sistemi ile kişilerin gruba alınıyordu” dedi.
Çolak ifadesinin devamında şunları anlattı:
“Gelen kişiler 15 bin lira harç parasını Pınar Taşçı kod Salice Fedakar’ın hesabına yatırıyordu. Sonrasında bu bedelin 10 bin TL’ye indirildi. Gruba referansla kimseyi getirmeyen tek kişiyim. Gruptan ayrılanlara harç iadesi yapılıyordu. Toplanan paraların nereye kullanıldığını bilmiyorum. Gruba ilk girdiğimde Dubai Masası Dedesiydim, sonra Baş Dede Elçi Yardımcısı ve son olarak da 22 ülkenin Ata Dedesi oldum. Atamaları Salice Fedakar tebliğ ediyordu. 2021 yılında mart ayından sonra toplantıya katılmayıp kendimi biraz geri çektim. Dedeler grubunda kullandığım kod 4506’ydı. Ancak gizlenme amacım yoktu. Bir kısım ifadelerde, toplantılarda benim referansım olarak Sayın Devlet Bahçeli’nin ismi okundu ancak bunda benim bir etkim yoktu. Salice Fedakar, Devlet Bahçeli ile görüştüğünü ve bana referans olmayı kabul ettiğini söyledi. Zaten kamu görevi yürüttüğüm için yeni bir göreve ihtiyacım yoktu. Başlangıçta vatana hizmet için milli duygularla girdim, alınan paraların çıkan kişilere iade edilmesi nedeni ile şüphelenmedim. Bu nedenle de gruptan ayrılmadım, suçsuzum.”