Kürtçe şarkı seslendirdiği için 22 ay 15 gün ceza verilen sanatçı Mazlum Jinda, “22 ay değil, 22 yıl da ceza verseler aynı heyecan ve moralle çalışmalarımı sürdüreceğim” dedi.
Kürt sanatçı ve aynı zamanda Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çalışanı olan Mazlum Jinda (Mazlum Akpolat), Haziran 2016’da “Xewna sed sala” (yüzyılın rüyası) şarkısına bir klip yaptı. Klip yayımlandıktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Akpolat hakkında, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açtı. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada Akpolat’a “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 22 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Karara itiraz eden Akpolat, avukatı aracılığıyla İstinaf Mahkemesine başvurdu. İstinaf Mahkemesi’nin de cezası onaylaması üzerine Akpolat, 16 Ekim 2019 tarihinde dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Ancak Akpolat’ın cezası geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından onandı.
Bir Kürtçe şarkı için kendisine 22 ay 15 gün hapis cezası verilen Akpolat, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
SANATÇININ MİSYONU
Akpolat, “Parçanın içeriği Kürt kültürü, dili, sanatını ve direnişini esas alıyordu. Şarkım özellikle gençlerin, kadınların, annelerin, zindandakilerin ve alanlarda direnenleri anlatıyordu. Şarkımın içeriği direnişin ruhuyla yazılmıştı. Biz Kürt halkının sanatçılarıyız. Sanatçıların toplumda bir rol ve misyonu var. Bütün yaşam alanlarında meydana gelen ve toplumda yerini bulan zorluklar, zulüm, gözaltı, baskı, savaş üzerine şarkılar yapmamız gerekiyordu ve yaptık. Savunmalarımızda da bunları dile getirdik” dedi.
İKTİDAR BASKISI
Savaşı değil, barışı ve özgürlüğü, istediklerini vurgulayan Akpolat, aynı zamanda Kürtlerin sanat ve kültürlerini de kendilerine göre ifade etmeye çalıştıklarını söyledi. Akpolat, “Mevcut iktidara karşı, örgütlü olmamız onlara ağır geliyor. Bunu kabul etmek istemiyorlar ve bu yüzden bu tür cezalar veriyorlar. İktidar ve yargısı, sanatçıların kendi istekleri doğrultusunda şarkı yapmalarını istiyor. Yani tek dil, tek devlet, tek bayrak, tek millet bu şekilde halkı yaşatmak istiyorlar. Tabi ki biz de bunu kabul etmiyoruz. Sanatçılar olarak demokratik ulus bilinciyle, Demokratik Modernite ile yaşamak istiyoruz. Biz bunu kendimize misyon olarak görüyoruz. Demokratik ulus bilincini halkımıza da yansıtmak istiyoruz ve bu bilincin halkta yer edinmesi için sanat yapıyoruz. Çünkü toplum çok renklidir, çok sanatlı ve çok dillidir. Bizim savunduğumuz şey budur” diye belirtti.
Akpolat, katıldığı konserler ve Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM) kuruluş yıl dönümü etkinliği gibi gerekçelerle hakkında 6 tane daha dava açıldığını söyledi.
POLİTİK DURUŞ
21’inci yüzyılda bir Kürtçe şarkı için kendisine verilen cezanın üzücü bir durum olduğunu kaydeden Akpolat, “Bu insanlık, hakikat ve özgür toplum için üzücü ve zulümdür. Cezaevine girsem de bilsinler ki; zindandan çıkınca daha güçlü bir şekilde ve heyecanla yurtsever ve devrimci Kürt kültür ve sanat çalışmalarımı devam ettireceğim. Çünkü bir bizi zindana atarlarsa çıktığımızda daha güçlü bir şekilde çalışırız ve daha heyecanlı oluruz. 22 ay 15 gün değil, 22 yıl da ceza verseler yine heyecanla, moralle, yurtsever bir bilinçle kültür ve sanat çalışmalarımızı devam edeceğiz. Sanatçılar politik duruşlarıyla iktidarların zulümlerine karşı mücadele edecekler. Çalışmalarını devrimci bir zeminde demokratik ulus çerçevesinde yürüteceklerdir. Biz de bu esasla hareket edeceğiz” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)
