Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği, Halk için Psikoterapi Derneği, Psikoterapi ve Psikososyal Çalışmalar Derneği; Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Yönetmeliği’ni iptal ve yürütmeyi durdurma davası açtıklarını duyurmak için Halk için Psikoterapi Derneği’nde basın toplantısı düzenledi.
“Ruh Sağlığı Alanına, Mesleğimize ve Emeğimize Sahip Çıkıyoruz!” şiarıyla gerçekleştirilen basın toplantısında; Sadece mesleki haklar değil, aynı zamanda toplumun ruh sağlığına erişim hakkını savunmak üzere bir araya gelindiği belirtildi.
Yapılan açılış konuşmasında: “Ruh sağlığı sadece bireyin değil, bir bütün olarak toplumun esenliğine doğru da ilgilidir. Bu bütününü tehdit eden yönetmenliğin dayatması söz konusudur. 29 Mart 2025 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası hakkındaki yönetmelik, Ruh sağlığı alanının çok katmanlı, çok disiplinli, insan ve toplum merkezi dolasına göz ardı ederek, mesleğimizi daraltan ve tıbbın hepimonyasına bağlayan bir hale getirmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Halkın erişilebilir ruh sağlığı hizmetlerine ulaşma hakkına müdahale olduğu belirtilen konuşma şöyle devam etti. “Bu yönetmelik yalnızca Ruh sağlığı profesyonellerinin desteki özelliğine değil, aynı zamanda halkın nitelikli ve erişilebilir Ruh sağlığı hizmetlerine ulaşma hakkına doğrudan bir müdahale niteliği taşımaktadır. Halk İçin Psikoterapi Derneği olarak bu süreci yalnızca bir meslek mücadelesi değil, aynı zamanda halk sağlığını, adaleti ve eşitliği ilgilendiren bir toplumsal mücadele olarak görüyoruz. Bu nedenle dernek olarak sürecin başından itibaren yalnız olmadığımızı bilerek dayanışma çağrısı yaptık.”
“RUH SAĞLIĞI ALANINA, MESLEĞİMİZE VE EMEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!”
Konuşmanın ardından basın metnini Didem Doğan ve Aslı Erdemir okudu.
Didem Doğan, ruh sağlığı alanında çalışan ve farklı meslek gruplarını temsil eden üç dernek olarak bugün bir araya geldiklerini belirterek dayanışma içerisinde olduklarını, ruh sağlığı alanının daha nitelikli, kapsamlı ve ulaşılabilir olması adına ortak bir mücadele yürüttüklerini vurgulayarak söze başladı.
“MESLEĞİMİZİN YASAL DURUMU VE AKIBETİ”
Doğan; “Bizler yıllardır ısrarla talep etmemize rağmen mevcut yasalarca bilimsel, etik ve pratik koşullarının tanınmadığı bir mesleğin uygulayıcılarıyız. Ruh sağlığı alanında çalışanlar olarak bağımsız veya bağımlı çalışmalarımızı düzenleyen bir meslek yasasına, ruh sağlığı yasasına sahip değiliz; mesleki birlik ve odalardan mahrum olduğumuz gibi güvencesiz, uygunsuz koşullarda çalışmak durumunda kalıyoruz.. Ne bizi, ne bizlerden hizmet alan kişileri koruyan hukuki yaptırımlar var, ne de psikoterapiyi ulaşılabilir kılan düzenlemeler var. Ruhsal sağlık, kamusal sağlığın parçası olarak görülüp sigorta kapsamına girmiyor, özel sağlık hizmeti olarak değerlendirilip en yüksek oranlarda vergilendiriliyor.
“29 Mart 2025’te yayımlanan “Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik”, ruh sağlığı alanının karmaşıklığını ve saydığımız bu çok disiplinlilik doğasını göz ardı eden, ülkemizin ekonomik koşullarını görmezden gelen, mevcut sorunlara yenilerini ekleyecek sorunlu bir düzenlemedir. Bu temel nedenlerle; Yönetmeliğe karşı hukuki süreci başlattığımızı ve Sağlık Bakanlığı’nın bu yönetmeliğine karşı iptal ve yürütmeyi durdurma davası açtığımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”
Aslı Erdemir basın toplantısına şu sözlerle devam etti:
“FİZİKİ KOŞULLARIN İMKANSIZLIĞI VE EKONOMİK GERÇEKLİK”
“Psikologların mesleki icrasını bilimsel temellere, etik ilkelere ve mevcut ekonomik koşullara uyumlu ve gerçekçi fiziki koşullar dahilinde düzenleyecek, bağımsız çalışmalarını güvence altına alacak, emekten ve toplumdan yana bir meslek yasasının ve ona uyumlu yönetmeliğin acilen hazırlanmasını talep ediyoruz.
“Bizler, mesleğimizi tanımlayan yasal düzenlemelerin, demokratik katılımla, bilimsel ilkeler ve toplumsal gereksinimler temelinde yapılması gerektiğini savunuyoruz. Talebimiz ve amacımız, elbette öncelikle yürütmenin durdurulması ve yönetmeliğin iptalidir. Bunun üzerine meslek yasasını ve ruh sağlığı yasasını gündeme getirmek, üzerinde meslek örgütleriyle birlikte çalışmak, ardından da yönetmelik üzerine ortaklaşılarak çalışılmasıdır.”
“Psikoloji bilimi adına, mesleki özerklik, toplumsal adalet ve etik sorumluluklarımızla bu sürece itiraz ediyoruz. Bu yalnızca mesleki bir mücadele değil; aynı zamanda toplumsal eşitlik, nitelikli hizmet ve herkes için ulaşılabilir ruh sağlığı hakkı mücadelesidir.”
Basın toplantısı, “Haklarımız, mesleğimiz, emeğimiz ve halkın ruh sağlığı hizmetine erişimi için birlikte mücadele etmeye, dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz.” sözleriyle ve dayanışma çağrısıyla sona erdi.
(İSTANBUL)