Ermenek’te bulunan Cenne ve Seba madenlerinde çalışan ve aylardır ücretlerini alamayan işçiler ile Uyar Madencilik işçilerinin direnişi hakkında Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Soma Holding’e bağlı maden işletmelerinde çalışıp 8 yıldır tazminatlarını alamayan işçilerin verdiği mücadele sonucunda, 23 Temmuz’da TBMM’de bir yasal düzenleme yapıldı. Bu düzenlenmede Soma Holding’e bağlı rödovanslı*; Işıklar, Atabacası ve Geventepe sahalarındaki işçilerin tazminatının ödeneceği netleşti. Aynı zamanda bugüne kadar rödovanslı çalışma için Yargıtay’da kabul göremeyen alt işveren-üst işveren bağı da kabul görmüş oldu. Yapılan bu düzenlemenin 3 maden sahasıyla sınırlı tutulması bir eksiklikken, rödovanslı Uyar Madencilik işçileri de yasanın genişletilmesi için direnişe başladı.
YENİ DEMOKRASİ— Ermenek’teki Cenne ve Seba Madencilik’te işçiler aylarca maaşlarını alamadığı için işi durdurdular. Bir ayı aşkın süredir direniş devam ediyor, bize taleplerden ve direniş sürecinden bahseder misiniz?
BAŞARAN AKSU— Ermenek’te iki aile şirketine; Özbeylere ve Uyarlara ait şirketlerin 40 yıllık bir sömürü süreci var. Orada Özbeylere ait iki tane ocak da: Cenne ve Seba. Bu ocaklarda sendikamıza üye olan işçiler, İş Kanunu 34 ve İSİG Kanunları’na göre üretimi durdurdular. Çalışma koşullarının sağlıksız olması ve işçilerin her gün ölüm riskiyle karşı karşıya çalışması nedeniyle bu direniş 42. güne vardı bugün de (12 Ekim) onlar ocaktan yürüyerek çıkarak daha sonra Konya Özbey Fabrikası’nın önüne geçecekler. 13 aydır maaşları ödenmemiş olanlar, işçilerin ayriyeten tazminat alacakları var. Yine bu Özbey ve Uyarlara ait daha önce kapatılmış Turab, Fethi, Özkar ocaklarından bu işçilerin babası, dedesi yaşındaki insanların alacakları ücretler var. Buna ilaveten bu doğrultuda oluşturduğumuz talepleri Karaman Valisi’ne yazılı bir şekilde ilettik.
YD— Cenne ve Seba işçileri direnişlerini; tazminatları senelerdir ödenmeyen Uyar madencilik işçileriyle ortaklaştıracak mı? (Ankara yürüyüşünü bu açıdan değerlendirebilir miyiz?)
AKSU— Uyar Madencilik patronu Azim Uyar’ın Ermenekli olması ve Cenne ve Seba’nın patronlarıyla arasında akrabalık bulunması, işçileri de birbirine bağlayan bir unsur. Azim Uyar da Ermenek’teki sömürü sürecinin bir temsilcisi. Eğer, Konya Özbey Fabrikası önünde bu üç gün içerisinde sorun çözülmezse ardından Ermenekli işçiler, Ankara’ya yürümeye başlayacaklar ve Ermenekli işçilerin yürüyüşü Ankara girişinde diğer kortejle birleşecek.
YD— Devlet, rödovanslı maden sahalarında çalışan işçilerin haklarını ödemeyi kabul etti fakat Uyar Madencilik işçileri, Ermenek ve diğer işçiler hariç! Devletin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum nasıl gerekçelendirildi?
AKSU— Şimdi maden ocaklarında üç farklı çalışma tipi var. Yani Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Türkiye Taş Kömür (TTK) işletmelerinden hizmet alımıyla çalışma ve rödovanslı çalışma dediğimiz iki çalışma tipi var. Yine madencilikte özel ruhsatlı sahalar olarak tabir ettiğimiz bir çalışma tipi var. Ermenek’teki sahalar özel ruhsatlı sahalar ve Soma’daki Uyar Madencilik sahası rödovanslı saha. Biliyorsunuz Soma Holding’e bağlı Geventepe, Işıklar, Atabacası ocakları rödovanslı sahalardı, Eynes ocağı hizmet alımıyla çalışan bir sahaydı.
Işıklar, Atabacası, Geventepe sahaları Uyar Madencilik’le aynı tipte rödovanslı yani sözleşmeyle çalışan sahalar. 23 Temmuz’da çıkan yasayla buradaki arkadaşların ücretlerinin ödenmesi kararlaştırıldı. Bir kazanım sağlandı; bir gedik açıldı rödovans sözleşmelerine dair. Fakat yasa aynı içerikte olan diğer rödovanslı sahaları, Uyar Madencilik işçilerini kapsamadı. Burada, bütün iş kollarında yani devlet ya da özel sektörde alt işveren-üst işveren ilişkisi vardır, -iş kanununa taşeron sistemi getirildiği için. Fakat rödovanslı saha çalışanı işçilerde, bir alt işveren-üst işveren ilişkisi kurulamıyor; yargı kararlarında bugüne kadar böyle bir ilişki kurulamadı. Ancak yasanın çıkması; şimdi Uyar Madencilik işçileri gibi rödovanslı sahalarda çalışan işçilere hak talebi ortaya atmak konusunda meşru bir zemin sundu. Çünkü A sahasındaki rödovanslı işçinin ücretini ödüyorsan pekâlâ aynı karakterde olan B sahasındaki işçinin ücretini ödemen zorunluluk haline gelir. Şimdi bizim Soma’da başlatacağımız bu yürüyüş bu yasanın genişletilmesi talebiyle başlatılan bir yürüyüş.
Salı günü mecliste, enerji piyasasındaki; rödovanslı sahaların, kömür sektöründeki sahaların işverenlerine ödüller, vergi afları, ruhsatlandırmada kolaylık sağlayacakları bir kısım düzenleme getiriliyor. Geniş kıyak bir düzenleme. Yürüyüşümüz de bu düzenlemeye itirazı dillendiriyor. Patronlara yaygın bir kaynak aktaran ve ödüllendiren devlet, aynı tutumu işçilerin sınırlı alacakları konusunda göstermiyor.
Ermenek’te de Soma’da da bu ocaklarda çalışıp 2006, 2007 yılında iş kazası geçirmiş işçilerin ya da iş cinayetinde hayatını kaybetmiş işçilerin ailelerinin, iş kazası ve ölüm tazminatı var. Bunlar da 13-14 yıl geçmesine rağmen hâlâ ödenmiş durumda değil. Yürüyüşlerin ortak taleplerinden biri de bu iş kazası ve ölüm tazminatlarının ödenmesi.
YD— İşçilerin ayrıştırıldığı bu kararın ardından süreç nasıl gelişti. Bu süreçte bölgede ‘patronların avukatlığına soyunan milletvekili’ ve sarı sendikanın tutumu ne oldu?
AKSU— Soma Uyar Madencilik işçilerinin sorunlarının 8 yıldır çözülememiş olmasının temel nedenlerinden biri de bölgenin AKP vekili Mehmet Ali Özkan ve sarı sendika Türkiye Maden İş. 8 yıldır sorunu çözmek yerine, erteleme, oyalama politikası izlediler; işçileri bir beklenti içerisinde tutarak sorunu çözümsüzlüğe vardırdılar. Ne zaman ki biz yasanın çıkmasına neden olan bir mücadeleyi kazanımla sonuçlandırdık, onun bir ay sonrasında da Uyar Madencilik işçileri kendileri gelerek ‘Biz böyle bir mücadeleyi birlikte yürütmek istiyoruz’ dediler. Ve bu mücadele Uyar Madencilik işçileri bakımından başladı. Bu iki bölgede de devletin kurumları, sarı sendikalar, siyasi partilerin temsil mekanizmaları, işçilerin sömürü sürecinin bastırılması, susturulması üzerine işliyor.
YD— Uyar Madencilik işçileri Ankara’ya yürüyeceğini açıkladıktan sonra Manisa Valiliği kentte 15 gün boyunca eylem ve etkinlikleri yasakladı. İşçilerin bu duruma yanıtı nedir, yürüyüş gerçekleştirilecek mi?
AKSU— Yürüyüş iki koldan gerçekleştirilecek. Soma kolundaki işçiler basın açıklamasından sonra 301 şehitlerinin mezarlarını ziyaret edecekler. Ardından da Ankara istikametine tek sıra halinde 60’ar kişilik kortejle yürüyüş başlayacak bugün (12 Ekim). Elbette valiliklerin ve kaymakamlıkların Manisa’da, Karaman’da, Konya’da yasaklama ve engellemeleri var. Ama biz işçilerin hayatlarının zaten yasaklı olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Bu taleplerin dillendirilmesini bile engelleyen bir yaklaşımı reddediyoruz. Zaten her üç valiliğin aldığı karar da işçilerin bu taleplerini dillendirmesinin önüne geçmek ve patronları kollamak temelinde bir yaklaşıma sahip. Biz de bugün bunu tanımadığımızı, işçi sınıfının haklılığından yola çıktığımızı, 40 yıldır yasaların patronlar lehine dönüştürüldüğünü, yani güçlü olanın yasayı yaptığını, işçilerin de birlik olarak bu yasaların değiştirilmesi noktasında mücadele edeceklerini, bunun yasaklarla sınırlanamayacağını gösteriyoruz. Çünkü mevcut yasak da bu güçlü olan yasa yapıcıların taleplerini korumak için gündeme getirilmiş bir yasak.
* Rödovanslı saha kavramı; maden sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla işveren tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, bir süre tahsis edilmesini ifade etmekte.