HABER MERKEZİ- TAYAD, Grup Yorum üyelerinin taleplerinin karşılanması ve adil yargılanma talebiyle 19 Şubat’ta ölüm orucuna başlayan Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın durumuna dikkat çekti.
Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), 19 Şubat’ta tutuklu bulundukları Şakran Hapishanesi’nde ölüm orucuna başlayan Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın taleplerini açıklamak amacıyla İstanbul Beyoğlu Aynalı Geçit Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. “Adalete Açlık büyüyor! Özgür Karakaya ve Didem Akman adalet için ölüm orucunda! Adalet istiyoruz” pankartının açıldığı toplantıya, tutuklu aileleri, avukatlar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Eş Sözcüsü Yoldaş Aydın ve çok sayıda kişi katıldı.
TAYAD’lı aileler adına açıklama yapan Zeynep Karakoç, Didem Akman ve Özgür Karakaya’nın 19 Şubat’ta ölüm orucuna başladığını belirterek, “Adaletsizlik var oldukça, adalet için direnenler de var olacaktır. Ülkemizde halkımız madenlerde, işçi katliamlarında, tren kazalarında, göçüklerde can veriyor. Mahkemelerde adalet değil, halkımıza zulüm dağıtılıyor. Kanıt, delil olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapse varan cezalar veriliyor” dedi.
AÇLIK GREVLERİ
Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek’in 267, Helin Bölek’in 265 gündür tutuklu Mustafa Koçak’ın 252 gündür olum orucunda olduğunu hatırlatan Karakoç, “Tüm bunların karşısında açlığımızla duruyoruz” diye konuştu. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının yargılama taleplerinin karşılanması için 37 gündür açlık grevinde olduğunu anımsatan Karakoç, Grup Yorum üyeleri ve Mustafa Koçak’ın taleplerinin karşılanması için Türkiye, Almanya ve Yunanistan’da da açlık grevlerinin devam ettiğini ifade etti. Adalet isteğinin meydanlarda, hapishanelerde büyütüldüğünü dile getiren Karakoç, adalet taleplerini yineledi.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Karakoç, Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın Adalet Bakanlığı’na yazdığı dilekçedeki taleplerini şöyle sıraladı: “Halk için adalet sağlamayan tüm yargı karaları iptal edilmelidir. Adaletsizliğin bir parçası olan adil yargılanma ve savunma hakkının açıkça yok sayılması anlamına gelen SEGBİS sistemi kaldırılmalıdır. Terör listeleri kaldırılsın. Halk için sanat yapan Grup Yorum’un talepleri kabul edilsin. Halkın hak ve özgürlüklerini savunmak suç değildir. Devrimci avukatlar serbest bırakılmalıdır. Mustafa Koçak hukukun temel ilkeleri dikkate alınarak tekrar yargılanmalıdır.”
‘ARTIK DAYANAMIYORUM’
Ölüm orucunda olan Didem Akman’ın annesi Zülfiye Akman, kızının kendisine canlarından başka bir şeylerinin kalmadığını söylediğini aktardı. Kızına sürekli olarak 3 ay görüş yasağı verildiğini ifade eden Akman, ne kendilerinin ne de kızının verdiği dilekçelerin kabul edilmediğini söyledi. 8 Mart’ta kadın tutuklulara verilen açık görüş izninin bile kullandırılmadığını belirten Akman, “Biz buna artık dayanamıyoruz. Çocuklarımız ölmesin, bu gençlerinde yaşamaya hakkı var. Ya kızımın yanına biri gönderilsin ya da arkadaşlarının yanına gönderilsin” şeklinde konuştu.
TECRİT İKİ KATINA ÇIKTI
Avukat Didem Baydar Ünsal ise Türkiye’nin açık bir hapishane haline geldiğini ifade ederek, her geçen gün tutuklara yönelik hak ihlallerinin artış gösterdiğini, yeni yapılan ve tamamı tek kişilik hücrelerden oluşacak olan cezaevlerinde tecrit politikalarının iki katına çıkarıldığını sözlerine ekledi.