Savaşın keskinleştiği kayıpların ağırlaştığı süreçlerde düşman umutsuzluğu yaymak adına saldırıların her alanda boyutlandırır. “Bitirdik, yok ettik” demagojileri devletin tüm kanallarından yükselmeye başlar. Gerilla cenazelerine katılanlara dönük gözaltı ve tutuklama politikasını da bir yandan sürdürerek gerilla cenazelerinin sahipsiz bırakılmasını, katılımları azaltmayı hedefler. Devlet tüm aygıtlarıyla umutsuzluğu aşılamaya, karamsarlık yaymaya devam eder. Bu bilinçli yürütülen algı kimilerini esir alır kimilerini daha çok mücadeleye sarılır.
Devrimci irade ve bilinç böylesi zorlu süreçlerde ortaya çıkar. Bazen mücadele içerisinde geri bir noktada duranlar mücadelenin zorunluluğunu kavrayarak tekrardan kavgaya atılırlar. İleri gördüklerimiz ise aslında devrimci irade ve cüreti kuşanma noktasında geridirler.
Savaş yalnızca kırsal bölgede tanklarla toplarla yürütülen bir şey değildir. Savaş bir politika ve yönelim biçimidir. Bu anlamda devlet tüm aygıtlarıyla bu savaşı yürütüyorken bizlerin de her alanda savaşı yükseltmesi gerekmektedir. Herkesin bulunduğu mevcut durumdan ve düzeyden mücadeleye katkısı vardır. Bugün cenazeleri sahiplenmek, gerilla cenazelerine katılım göstermek, şehitlerimizi kaygısız, sorgusuz sahiplenmek 48 yıllık tarihimizde bizleri sahiplenen herkesin esas sorumluluğudur.
Devlet, önder yoldaş Nubar’ın, Özgür’ün, Rosa’nın, Asmin’in kaybını zafer edasıyla propaganda aracına dönüştürürken bizler, bu propagandadan yoldaşlarımızın nasıl dövüştüğünü öğrenmeliyiz. Bizler bu propagandadan teslim olmayan iradeyi, silah elde toprağa düşmeyi, can-kan pahasına yaratılan değerleri öğrenmeliyiz. Bu kara propagandayı yoldaşlarımızın savaşma irade ve cüretini kuşanarak boşa düşürmeliyiz.
Bugün devletin yaratmak istediği algı ve karamsarlık yine savaş kararlılığı ile dağıtılacaktır. Bulunduğumuz her alan artık hesap sorma alanıdır. Herkesin durduğu yerden savaşı büyütmesi, savaş bilinciyle hareket etmesi esastır.
Bugün 4 şehit yoldaşımızın cenazelerini layıkıyla uğurlamalı, boşlukları doldurma bilinciyle hareket etmeli, partiyle yakınlaşmalı ve süreci kucaklamalıyız. Kayıplarımızın büyüklüğü umutsuzluk değil daha fazla mücadele, irade ve savaş kararlılığımızdır.
Bir Partizan Okuru