HABER MERKEZİ– İpek Er’i ölüme sürükleyen Uzman Çavuş Musa Orhan’ı tahliye eden Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına ulaşıldı. Dosyada bulunan birçok delil durumunu dikkate almayan mahkeme “rıza’nın olduğu ve kuvvetli suç şüphesi bulunmadığı”nı savundu.
Siirt’te maruz bırakıldığı tecavüz sonrası Batman’ın Beşiri ilçesinde intihara sürüklenen İpek Er’in ölümüyle ilgili tutuklanan Uzman Çavuş Musa Orhan hakkında tahliye veren mahkemenin gerekçeli kararına ulaşıldı.
MAHKEME ‘RIZA’ DEDİ
Tahliye kararı veren Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında, İpek Er’in önceden Musa Orhan’la bir ilişkisi olduğu ve yaşananların “rıza” olduğunu savundu. Mahkeme heyeti, İpek Er’in ölmeden önceki ifadesinde dile getirdiği “Evlilik vaadi ile kandırdı”, “dayanacak gücüm kalmadı”, “sarhoş edip hap içirdi” ifadelerini ise “iddia” olarak gördü.
MAHKEMEYE GÖRE İNTİHAR İDDİA
Mahkeme gerekçeli kararında şunları kaydetti: “İddia edilen intihar eylemi gerçekleşmeden önce sanık ile yaşamış olduğu cinsel birlikteliklerinin rıza dışı gerçekleştiği iddia edilmiş ise de mağdur beyanında da geçtiği üzere sanık ile mağdur ile sanık arasında gerçekleşen ilk cinsel temasın tarafların karşılıklı rızaları ile yaşandığı sonrasında gerçekleştiği iddia edilen birlikteliklerde ise sanığın eyleminin mağdurun iradesini fesada uğratacak ve bu suretle eylemin rıza dışı gerçekleştiği hususunun kabulünü zorunlu kılacak dereceye ulaşmadığı, kısa süre önce rıza dışı gerçekleştirildiği iddia edilen cinsel saldırı eyleminden sonra rızaya dayalı olarak yeniden cinsel birlikteliklerde bulunulmasının olağan yaşam koşulları ile bağdaşmayacağı olaydan sonra, intihar girişiminde bulunduğu iddia edilen mağdurun intihar bulunmadan önce yazdığı iddia edilen mektubunda geçen bir kısım istinatların mağdurun daha önce vermiş olduğu ifadesinin bariz zıtlıklar barındırması ve atılı suç yönünden sanığın eylem öncesinde mağdura yapmış olduğu iddia edilen evlenme vaadinin de doktrin ve yargısal kararlara göre mağdurun fiile karşı koymasını ortadan kaldıracak nitelikte bir hile olarak kabul edilmemesi karşısında, sanığın mağdura yönelik gerçekleştirdiği iddia edilen cinsel eylemlerini cebir ve tehdit kullanarak veya mağdurun iradesini fesada uğratacak bu sair diğer davranışlarla gerçekleştirdiğine ve dolayısıyla üzerine atılı ‘Nitelikli cinsel saldırı’ suçunu işlediğine dair dosya kapsamında yer alan delillerin 5271 sayılı CMK’nın 100. maddesi kapsamında tutuklama kararı verilebilmesi yönünde kuvvetli suç şüphesini varlığını gösterecek boyuta ulaşmadığı…”
Mahkeme heyeti, İpek Er’in önceki ifadeleri, bıraktığı mektup, ailesinin anlatımları ve adli tıp raporlarına değinmemesi dikkati çekti.
