HABER MERKEZİ- Ilısu Barajı’nın suları altında giderek kaybolan tarihi yerleşim yeriyle ilgili açıklama yapan Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, dozer ve kepçelerle yıkıma devam edildiğini belirterek, kamuoyuna çağrı yapıldı: “Dicle Vadisi ve Hasankeyf için kıyamet günlerinin yaşandığı bugünlerde kamuoyuna tekrar sesleniyoruz: ‘Hasankeyf İçin Geç Değil, Dicle Özgür Aksın!’
12 bin yıllık tarihe sahip Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yapılmak istenen Ilısu Barajı’nda tüm tepkilere rağmen su tutma işlemi devam ediyor.
Hasankeyf ile milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan Dicle Vadisi, su tutma işleminin sonunda barajın suları altında kalacak.
Tarihi eserlerin yeni yerleşkeye ‘taşınma’ işlemi de sürüyor.
610 yıllık Er-Rızk Camii’nin taşınması için Hasankeyf’in tarihi çarşısı olan Kale Sokağı yıkıldı.
Tunç Çağı’ndan kalma, Mezopotamya coğrafyasının ilk tarihi liman kenti Tel-Fafan, Ilısu Barajı’nın sularına gömüldü.
Şimdiye kadar onlarca köy de sular altında kalırken, tarihi eserlerin “koruma” adı altında taşınması, taşınamayacak olanların ise betonlaştırması çalışmaları da devam ediyor.
“DOZER VE KEPÇELERLE YIKIM DEVAM EDİYOR”
Tüm bunlar yaşanırken, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi yeni bir açıklama yaptı.
Açıklamada dozer ve kepçelerle yıkımın devam edildiği belirtilerek, kamuoyuna çağrı yapıldı.
“Yerel halkın ve komşu ülkelerin tüm itirazları, yapılan uluslararası kampanyalar, uyarılar dikkate alınmadan inşaatına devam edilen Ilısu Barajı, 2019 yılının Temmuz ayında sessiz sedasız su tutmaya başlamıştır.
“Suyun tutulmasından sonra 1980’li yıllardan beri devam eden sistematik göç ettirme politikaları devam ettirilmiş, tarihi Hasankeyf kentinde yaşayan insanlar adına ‘yeni’ denilen yerleşkeye taşınmaları için zorlanmıştır.
“Bu çerçevede 8 Ekim günü antik kente giriş çıkışlar kontrole alınıp zorlaştırılmıştır. Yeni yerleşke üzerinden tarihi Hasankeyf’e gidişler de bilinçli bir şekilde zorlaştırılmıştır.
“Yeni yerleşke iktidara yakınlığı ile bilinen şirketler eliyle insan haklarından olan barınma ve konut hakkı dikkate almadan inşa edilmiştir.Rant politikaları üzerinden inşa edilen yeni yerleşkenin konut sorunları ve çevre düzenlemesi başta olmak üzere altyapı, üstyapı problemleri devam etmektedir. En başta güvenilir içme suyu sorunu çözülmemiştir.
“Aynı zamanda tarihi Hasankeyf’te aileler ve esnafın taşınma işlemleri bitmeden belediye suyu kesmiştir. Daha bitmeyen yeni yerleşke, suyun kesilmesi ve halkın göce zorlanması antik kenti insansızlaştırma projesidir
“Kasım 2019 günü çarşı dozer ve kepçelerle yıkılmaya başlamış ve hala da devam etmektedir. Bazı esnaflar dükkanlarını içindekilerle yakmış ve bu yıkıma tepki koymuştur.
“Yıkım karşısında gelişebilecek kitlesel tepkileri engellemek ve psikolojik baskı için Batman Valiliği hiçbir yasal altyapısı olmayan kararlar alarak ‘Hasankeyf’te her türlü basın açıklaması ve etkinliği’ yasaklamıştır.
“Bu temelde 16 Kasım 2019 günü yeni yerleşkede konut verilmeyen Hasankeyf’liler ve dükkan verilmeyen Hasankeyf’li esnaflar bir basın açıklaması yapması üzerine gözaltına alınmıştır.
“1981 yılında sit alanı ilan edilen Hasankeyf’te çivi dahi çakılmaması gerekirken, bugün ağır iş makinaları ve dozerlerle yıkım etmektedir. Yıkım devam ederken yeni arkeolojik buluntular bulunduğu basına yansımıştı.
“Diğer kazılarda olduğu gibi bu kazılarda da kazı çalışmaları aceleye getirilmektedir. Tarihe ışık tutabilecek arkeolojik kazılarda ağır iş makinaları kullanılmaktadır.