29 Mayıs, Perşembe
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

Anasayfa » YKP (m-l): ‘Pandemi, Krizleri Derinleştiriyor!’ – II

YKP (m-l): ‘Pandemi, Krizleri Derinleştiriyor!’ – II

5 Ağustos 2020
içinde Dünya, Yazılar
EdUHLhqXgAE JIw

EdUHLhqXgAE JIw

Facebook'ta PaylaşX'te PaylaşWhatsappTelegram
Google Haberler Google Haberler Google Haberler
ADVERTISEMENT

ÜLKE VE BÖLGEDE DURUM

Libya cephesinin öne çıkması, ABD’nin Suriye’de görünür hareketliliğine karşı Rusya’nın açık-kararlı kazanımlarını savunma durumu, Amerika’nın Filistin planının İsrail tarafından hayata geçirilmesi, Kıbrıs’ta ki açık emperyalist arzular, Batı Balkanlar’da ki bütün güçler tarafından yapılan müdahaleler, “herkesin herkese karşı olduğu” bölgenin (D. Akdeniz’den, Ortadoğu’ya, Karadeniz’den Balkanlar’a kadar) emperyalist rekabetin kritik merkezi olduğunu göstermektedir.

Bütün bu alanların hükümdarı ve lideri olan ABD’nin amacı, son yıllarda ki başarılarının üzerine basan, Pers Körfezine kadar geniş alanda ABD’nin çelişkilerinden ve zafiyetinden faydalanan ve ciddi bağları olan Rusya’yı buralardan çıkarmaktır. Bu rekabetin kritik parametresi için önemli olan, Türkiye’nin ekonomik sorunlarının ve gerçek potansiyel açıklıklarının uyumsuzluğunun ağırlığı altında, bu “geri dönüş” şartlarını müzakere etmeye ve Rusya ile maceracı yaklaşımların terk edilmesine teşebbüs ederek, Türkiye’nin Amerikan-Batı kampına “geri” çekilmesidir.

Bu çerçevede, bütün yerli hükümetler tarafından izlenen ABD’nin ‘iyi ve tercih edilen’ çocuğu politikası zemininde, ülkemiz burjuva sınıfının Türkiye karşısında jeopolitik konumunun güçlendiği savının yalan olduğu görülmektedir. EastMed projesinin ABD önderliğinde kararlaştırılıp ilan edildiği söylenirken, bir tarafından ise, Türkiye-Libya anlaşmasının da ABD’nin göz yummasıyla gerçekleşmesiyle “ulusal başarı” olan EastMed projesinin iptali, uşak politikası ve gerici maceracı politikaları açısından çarpıcı niteliktedir. Bütünlüklü olarak bakılırsa, Amerikan egemenliği altında ki Yunanistan-Türkiye rekabeti içine girilen yeni dönemde bölgede ve ülkede gelişmeler açısından temel kritik etken durumundadır.

Sistem ve hükümet, bütün bu sorunların yanında, sonuçları süreğen dönem ve yıllarla sınırlı olmayan, havadan para kazanan ve parazit ekonominin açtığı ağır yaraları da yönetmekle karşı karşıyadır. Buna karşın, uzun yıllara yayılacak olan uluslararası durgunluk ve kriz “Mükemmel fırtına” arka fonuyla on yılların yaralarını derinleştirmek üzere gelmektedir. Hükümet bu koşullarda, AB’nin kimi ekonomik desteğine göz dikerek, “Orta sınıfın yeniden ayağa dikilmesi” bağlamında ne kurtarabilirsem yaklaşımındadır. Bu destek belirginleştikçe, sınırlarını ve gerçek niteliğini de ifşa etmektedir. Bu da, yeni kredi ve vasilikler, sınıfsal olarak belirlenmiş ve büyük burjuva sınıflarına “yardım” ve yeni soygun anlamına gelmektedir.

Bundan dolayı, “geçici kararlar” niteliğinde de olsa hükümetin gerçek politikası işçiler, emekçiler, halk ve gençlik karşısında ortaya serilmektedir. Çalışanlar için hiçbir hakkın olmadığı barbarca çalışma çerçevesi biçimlenmektedir. Genel halk kitleleri için en temel ihtiyaçların dahi (Barınma, elektrik, su ve dahası gıda) karşılanmadığı sefalet koşulları oluşturulmaktadır. Eğitimde şimdiden dayatılan, sağlık-bakım alanında da hazırlanılan büyük gerici dönüşümler hedeflenmektedir. Kamusal ve doğal zenginliklerin (Doğa, çöp) yağmalanması yürürlükteyken yerli ve yabancı sermaye şimdiden kar alanları bulmaya başladı.

Buna paralel, hükümet tüm sistem adına, karantina döneminde halkın ve gençliğin özgürlükleri de dahil demokratik ve kişisel kısıtlamaların ruhuyla ve önlemler ile elde ettiği olumlu kazanımları elinde tutmak istiyor. Gerek emekçilerin ve gençliğin iş alanlarında ve eğitimde örgütlenme ve mücadele hakkı anlamında gerekse de bütünlüklü olarak halkın örgütlenme ve mücadele hakkı karşısında ortaya konan önlemler önceki dönemin gerici olgularını dahi aşmıştır. Kamusal ve siyasal hayata yönelik faşist politikaları dayatan önlemler, siyasal sistemin sağa kayışına, mülteciliğin keskin bir biçimde ortaya konmasıyla araçsallaştırılmasına, sendika ağalarının GSEE-ADADI-Federasyonlarda (Yunanistan İşçi sendikaları Konfederasyonu-Yunanistan Kamu Emekçileri Konfederasyonu) pespaye rolüne, KKE (YKP-Yunanistan Komünist Partisi) önderliğinin burjuva yasallık zemininde uyumunun keskinleşmesine dayanmaktadır. Faşistleşmenin politikası durumu sistemi bekleyen çıkmazlar karşısında kendini koruması ve halk karşıtı genel saldırılar için kaçınılmazdır. Önümüze çıkan yeni dönemde emekçilerin ve gençliğin kitlesel mücadele hakkının desteklenmesi ve ifade edilmesi çok çeşitli biçimlerde girişimlere ihtiyaç duymaktadır.   

Burjuva sınıfın bölgede ki jeopolitik gelişmelerde ki çıkmazları, Türkiye ile olan rekabet, ikili bağımlılığın denge sorunu, sosyo-ekonomik sorunlar, burjuva partilerin toplumsal destek “kayıpları” ülkede ki politik istikrarsızlığı teşkil etmektedir. Yunanistan-Türkiye rekabeti bir taraftan “Ulusal bütünlüğe” yol açarken bir yandan ise çelişkileri ve kavgaları beslemektedir. Hükümet yetkilileri halka karşı başlattığı saldırılar kapsamında yardım arayışı ve beklentisindeyken, bir yandan da “köprünün” sonu olarak görülen Ekim ayına kadar bunca sorunu nasıl yöneteceği bağlamında oluşacak koşulların kaygısını taşımaktadır.

SRYZA ise, sistemin ikinci siyasal kutbu olma siyasetini her biçimde beslemekte ve savunmaktadır. Bir yanda ise YD (Yeni Demokrasi)’nin hükümet ortağı görünmek istemediğinden KİNAL’a (Değişim Hareketi-Sosyal Demokrat Cephenin çatı hareketi, çn.) baskı uygulamaktadır. Bu zeminde, nispi anlamda, sistemin bütün güçleri arasında (Kasidiaris’in yeni Altın Şafak kurma girişimleri de dahil olmak üzere) seçime kadar varan görüşmeler olmaktadır. Tartışma sistemin gerçek çıkmazlarının yansımasıyla birlikte halkında “verili” bir olgu olmadığının anlaşılmasını göstermektedir.

Bizimle bağlantılı olarak, halkın iş ve yaşam gibi temel haklarının içinde yer almadığı çerçevenin belirlendiği koşullarda halk “verili” bir olgu değildir ve de olamaz. Pandemi ve karantina sürecinde tüketilen bir olgu olarak görülen, bundan fazlasını yaşadığı şu an ve daha kötülerinin geleceğini anlayan halk fazlasıyla endişe ve öfke biriktirmiştir. Pandeminin etkilerinin sınırlandırılması ile ilişkili hükümet “başarısı” diye anılan durum hükümetin işi olmaktan çok bölgedeki (Balkanlar) hakim olan etkenlere bağlıdır ve propaganda olarak da olası gelişmeler karşısında çok az yakıtı bulunmaktadır.

MÜCADELE CEPHELERİ

Bütün bu gelişmeler, halkın ve gençliğin kazanım ve hakları bağlamında, güçlü boyun eğdirme anlayışı, geriletme ve tabi kılmaya karşı yüklü bir alan meydana getirmektedir, halkın güçlerini ve mücadelesini tahkim etmesi için siyasal olarak mücadele cephelerinin belirlenmesi kritik öneme sahiptir.

*İşçi ve halk karşıtı saldırıya karşı. Ortaçağ çalışma koşullarına, dönüşümlü ve esnek çalışmaya hayır. Toplu sözleşme hakkı talep edilip savunulmalıdır. Herkese kalıcı ve istikrarlı çalışma hakkı için mücadeleye.

*Halkın sağlığı tüketilir meta değildir. Tüm halka eşit, tam ve ücretsiz sağlık hakkı. Sağlıkta, kitlesel işe alımlar ve tüm sağlık sektöründeki sözleşmelilerin kadrolaştırılması. Halk için önlemler ve bedava test.

*Eğitimdeki gerici saldırıya izin verilmemeli ve dağıtılmalıdır. Kahrolsun torba yasa ve değişimler. Uzaktan eğitime hayır. Herkese bedava eğitim hakkı. Derneklerden ve eğitimdeki özgürlüklerden elinizi çekin.

*Emperyalist bağımlılığa ve savaşa karşı mücadele. Emperyalizme ve tehlikeli-haksız savaşa karşı Türkiye halkıyla dayanışma ve ortak mücadeleye. Bütün bölge halkları ve mültecilerle kardeşlik, dayanışma ve ortak mücadele.

*Faşist uygulamalara hayır. İşçi-halk özgürlüklerinden ve kitlelerin demokratik haklarından elinizi çekin. Sendikalardan, grev ve eylem hakkından elinizi çekin.

Pandemi-karantina sürecinde, sol ve genel hareket içinde görülen “Subjektif hastalıklar” çok daha belirgin biçimde kendini gösterdi. YKP önderliğinin sisteme bütünlüklü uyumu-desteğinden, meclis dışı solda egemen olan gerileme ve kafa karışıklığı ile, sistemin ve onun güçlerine karşı olan yanılsamalı yaklaşımlarına geri dönmesinden, otonom-anarşist-aktivizm alanına kadar bu görülmektedir.

Bu durum hiç kuşkusuz, bizlerin halkın ve gençliğin karşı karşıya kaldığı durumda, ortak mücadele ve hareketler ve dahası ortak açıklamalar yapma çabalarımız bağlamında da olumsuz etken oldu. Bütün bunlara rağmen, mücadele etmeyi, alanlar açmayı ve bütünün sesi olmayı başardık.

Öncesinde de kaydettiğimiz, kitlelerin hareketini kolaylaştıran ve mücadele cephelerini biçimlendiren ortak mücadelede ve her olanağı tüketmekte ısrarcı olmaya devam edeceğiz.

Buna paralel anlayışımızı, sistemin  güçleri noktasında yanılgılara ve kafa karışıklığına düşmeden, sistemin politikaları karşısında kitlesel direniş-hak alma mücadelesi yönelimi doğrultusunu, teorik, ideolojik ve siyasal olarak, savunmaya, ortaya koymaya, desteklemeye devam edeceğiz. Anti-kapitalist, anti-emperyalist, anti-ortak yönetim mücadele zemininde kitlesel direniş-hak alma anlayışı, halkın ufuktaki sistemin ve güçleriyle hesaplaşması olacaktır.

DEĞERLENDİRME-GÖREVLER

Pandemi ve karantinanın etkin olduğu süreçte örgüt halkla buluşarak öncesi görülmemiş koşullara karşı koydu. Bir taraftan sağlık tehlikesi varken diğer taraftan ise sistemin uyguladığı mücadele ve hareket kısıtlamasının sertleşmesi vardı. Örgüt ilk andan itibaren, yeni faaliyet koşullarına göre düzenlemelerle uyum sağlayarak, üye ve kadroların sağlık önlemlerini zorunlu kabul ederek halk içindeki çalışmalarına devam etti. Merkezi Organ’ın, gerek bu karar gerekse de uygulaması bağlamındaki genel değerlendirmesi olumludur. Örgüt çok zor koşullarda, doğrultu belirlemeyi, müdahil olmayı ve emekçi ve gençlikten oluşan geniş kesime ulaşmayı, bir dizi alanda ciddi mücadele vermeyi, internetin değerlendirilmesini, 1 Mayıs eylem ve mitinglerinin yasaklanmasının kırılması başta olmak üzere eylemlerde belirleyici rol oynamayı başardı.

Yeni bir pandemi süreci ile kısıtlanmamak ki benzer sert koşullar meşrulaştırılmaya çalışılmakta, Merkezi Organ, sonraki süreç için beklenen sonuçların biçimlenmesi için sürecin analitik olarak bütün olumlu yanlarıyla birlikte eksiklerinin de değerlendirilmesini kabul etmiştir. Sonuç olarak bu dönem için Merkezi Organ’ın ayrı bir değerlendirmesi olacaktır.

Sonraki süreç açısından, ortaya çıkan olanaklar ve görevler bağlamında, acil görevlerimiz şunlardır:

* Emekçiler, gençlik ve semtlerde örgüte bağlı faaliyet yürüten cephe (kitle, çn.) örgütlenmelerinin siyasal ve örgütsel olarak güçlendirilmesi. Emekçiler, eğitim, üniversiteler, sağlık alanlarında gelişen mücadeleler ve bunların ortaya çıkaracağı siyasal süreçlere müdahil olmak. Biçimlenen ve biçimlenmeye devam edecek deneyim ve olguların genelleştirilmesi.(Sağlıkçıların ülke toplantısı, öğrenci-üniversiteli gençlik kampı, Sınıf Yürüyüşü ülke toplantısı gibi)

* Devamında ülke genelinde yapılacak toplantı-buluşmalarla desteklenecek, “Normale dönüş” sonrası oluşan durumu değerlendirecek internet üzerinden yapılacak merkezi siyasal programın örgütlenmesi.

* Yeni koşullara göre kendini biçimlendirecek şekilde, “Direnişin Sesi” web radyosunun desteklenmesi, yaygınlaştırılması.

* Proletarya Bayrağı gazetesinin ve parti yayınlarının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve internet alanındaki çalışmaları gündemine alacak merkezi parti toplantısının siyasal ön hazırlığı.

* Geciken ve hedefinin gerisinde kalan bağış kampanyasının geniş anlamda, örgüt bağış kuponlarının yoğun dağıtımının yapılarak hedefin aşılması.

Genel sonuç olarak, örgütün sağlam zemine bastığını, önceki zorlu süreçten tamamen kendi olanaklarına dayanarak hareket içindeki faaliyetlerini geliştirerek çıktığını açıkça söyleyebiliriz.

YKP (m-l) Merkez Komitesi

Yazının İlk Bölümü:  https://www.yenidemokrasi33.net/ykp-m-l-pandemi-krizleri-derinlestiriyor-i.html

ShareTweetSendShareScanSend
Önceki Yazı

İzmir’de İstanbul Sözleşmesi eylemine polis saldırdı: 16 kadın gözaltına alındı

Sonraki Yazı

İzmir’de gözaltına alınan kadınlar serbest bırakıldı

Related Posts

Dünya

PDSU’dan açıklama: “Naxalbari asla ölmez, daima öncülük eder”

28 Mayıs 2025
ÇEVİRİ

Basavaraj, HKP (Maoist)’in LGBTİ+ kurtuluş mücadelesi perspektifini anlatıyor

28 Mayıs 2025
Dünya

Bangladeş’teki devrimci, demokratik örgütler ve aydınlardan açıklama

28 Mayıs 2025
plga 1
Dünya

Maoistlerden eylem: 4 tondan fazla patlayıcıya el koyuldu

28 Mayıs 2025
Dünya

HKP (Maoist)’ten ilk açıklama

27 Mayıs 2025
Dünya

Basavaraj ve 6 Maoistin cenazeleri yakıldı

26 Mayıs 2025
Sonraki Yazı
1 32

İzmir'de gözaltına alınan kadınlar serbest bırakıldı

Hakkımızda

Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi; işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

2024 Yeni Demokrasi – Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi | işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
  • Tüm Haberler

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Kadın
  • Gençlik
  • Çevre
  • Kültür Sanat
  • Yazılar
    • ANALİZ
    • ANI – ANLATI
    • BİLİM
    • ÇEVİRİ
    • İZLENİM
    • KADIN
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • MAKALE
    • MEŞA AZADÎ
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • TARİHSEL BELLEK
  • Tüm Haberler

Copyleft 2020, dizayn yeni demokrasi
İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz:[email protected]